Pazar günü meydana gelen yağış hakkında bilgiler veren Alp, yağışın Uşak kent merkezinin kuzeyinde yer alan Sorkun, Belkaya, Paşaoğlu, Eğlence, Dağdemirler Köylerinin olduğu bölgede daha şiddetli olarak yaşandığını aktardı. Uşak’a metrekareye yıllık 558 mm yağış düştüğünü ama bölgenin bir günde metrekareye 50 mm yağış aldığını bilgisini veren Alp; “Bu alan yaklaşık boyut olarak 50 km karedir, şehir merkezinden 20 kilometreye yakın bir hat yaklaşık 3 - 4 kilometrelik açılımlarla yer yer daralarak yaklaşık 50 km karelik bir alanın yağmur suyu şehir merkezine dokuz sele çayı aracılığıyla gelmiştir.” Dedi.
“FELAKETE RAMAK KALDI”
Alp, sel riskine neden olan faktörleri de şu şekilde anlattı; “ 1970’li yıllarda Sorkun Köyünün altında, Aybey ve Bozkurt mahallelerinin bittiği noktada bir sel kapanı yapılmıştı. Geçen yıl bu kapan yerinden kaldırılarak yeni bir baraj inşaatına başlandı. Tabi içme suyu için bu bir ihtiyaç fakat buradaki risk sel kapanı yerine yapılan geçici tahkimatın, geçici işlemlerin bu görevi yapıp yapmadığı. Yağışlarda dip savak yapılan tünele su girişleri oldu arkasında da birikme oldu birikme sonucu yaklaşık orada 300 dönüm civarındaki alan sular altında kaldı. Geçici yapılan setin üstünden de su akışı oldu. Ramak kaldı diye bir kavram vardır, ramak kaldı, eğer yağmur biraz daha fazla olsaydı bu sert yıkılabilecekti, yıkıldığında Uşak'ta sel olayı afete dönüşme riski söz konusuydu ama ister orada çalışmakta olan müteahhit firmanın ister Uşak Belediyesinin, Uşak Köy hizmetlerinin, Uşak Özel İdaresinin Uşak Devlet Su İşleri birimlerinin ve AFAD, UMKE gibi tüm görevli birimlerin ortak yoğun çalışması sonucu problem afete dönüşmeden çözümü bulundu”
DOKUZSELE DERESİNİN DEBİSİ SANİYEDE 25-26 METREKÜPE ÇIKTI
Yaklaşık 34 saat süren yağışlarla birlikte Dokuz Sele deresi suyun akış debisinin saniyede 25-26 metreküpe çıktığını hatırlatan Alp ; “Bu anlamda bir petrol tankerini gözünüzün önüne getirin yaklaşık 25-26 m küplük tır getirin, ondan her saniye önünüzden bir tane geçtiğini düşünün hacmin büyüklüğü açısından oluşturması açısından söylüyorum. Şimdi şehrimizin iç kısmında son 56 yıl içerisinde Dokuzsele deresi gerekli bakımları ve düzenlemeleri yapılmıştı beton bir yüzey oluşturulmuştu bu beton yüzeylere sebebiyle suyun şehir merkezinde sıkıntı yakmadan akması sağlandı fakat problemlerle de oluştu, problem daha çok taşı toprağı temizlenmemiş bölgelerde problem vardı. Bunlardan en önemlileri neresiydi? Burma caminin arkasında 2 adet tarihi köprü ve burada yol geçişlerini sağladığı yeni köprülerle olan yaklaşık 80- 100 m uzunluğundaki hattın içerisinde boru gibi çalışmıştı bu borunun içerisinde taş, toprak, çalı, çırpı kalmıştı o yüzden dolayı da bu bölgede su geçişleri yavaşladı su geçişleri yavaşladığı için de o yöredeki hacı Gedik hanı civarındaki bazı iş yerlerine su baskınları oluştu. Bu açıdan tarihi yerlerdeki yapıların yeniden bakım yapılması gerekmektedir. Bu bakım doğru yapılmaz ise şehrimiz her zaman bu tehlike altındadır onun harici şehrin sel kapağının yerine yapılan betonarme barajın bir an önce tamamlanması gerekiyor eğer tamamlanmazsa şehirde risk devam edecektir. Bunun için de buraya doğru bütçenin ayrılması müteahhit firmanın bu barajı hızlı yapması gerekiyor. Bir mazerete gerek yok çünkü bu barajı doğru ve hızlı yapmaz ise afet mazeret tanımaz ve afet oluşur o yüzden bütçenin hızlı getirilmesi ve hızlı imalatın yapılması sağlanmalıdır. Tarihi köprülerin yenilenmesi gerekiyor, hasar olan bölümler olduğunu ben gözlemlediğim bir de tarihi yapıların köprülerin olduğu yerlerde pürüzlülüğünü azaltılıp suyun daha hızlı akması sağlanmalı böylelikle tahribat minimize edilebilir. Uşak halkına büyük geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İnşaat Mühendisleri olarak da bu tip teknik konularda bizlerden de bilgi alınması ve bu bilgilerimizden faydalanarak problemlerin minimize edilmesini sağlamakta fayda var.”
Şeklinde konuştu.
HABER / HALİL ASLAN