Kamil Miras Anadolu Lisesi Şehit Kerim Üye Konferans Salonu'nda düzenlenen panel öncesi konuşan TTK Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın "Geceyle Mustafa Kemal" şiirinde, Atatürk'ün ağzından Büyük Taarruz'un titiz hazırlığını tasvir ettiğini belirtti.
Büyük Taarruz'un iki şekilde önem arz ettiğini ifade eden Özgen, şöyle devam etti:
"Buna göre taarruz askeri açıdan oldukça dikkat çekici bir başarıydı. Hazırlık süreci, taktik planlaması, cephe gerisindeki faaliyetler ve cephede savaşın icrası adeta bir ders niteliğindeydi. Diğer bir açıdan baktığımızda ise, bu harekat, milletin topyekun harp anlayışı içerisinde, tüm varlığıyla savaştığı bir mücadeledir. Dolayısıyla, 30 ağustos, sadece askeri bir zaferin tarihi değil, aynı zamanda milletimizin azim ve kararlılıkla yazdığı bir kahramanlık destanının da adıdır. Kocatepe'deki bu ruh, Türk milletinin bir araya gelince başardıklarını ve başarabileceklerini herkese ilan eden bir manifestodur."
AKÜ Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde Gazi Üniversitesi Tarih Bölümünden Prof. Dr. Selma Yel de "Türk Ordusu İlerliyor, Avrupa Telaşta: Büyük Taarruz Sırasında Diplomasi", Ankara Üniversitesi Tarih Bölümünden Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan ise "Büyük Taarruzun Strateji ve Tarihinin Tespitinin Arka Planı" başlıklı sunumlar gerçekleştirdi.
AKÜ Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin, milletlerin hayatlarında tarih boyunca yer alan dönüm ve kırılma noktaları olduğunu belirterek, "Bunlardan en önemlilerinden biri de 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle taçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'dir." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Selma Yel, Yunanlıların ağustos ayını "kara ay" olarak gördüklerini belirtti.
Yel, şunları kaydetti:
"1922'de Afyonkarahisar Muhaberesi ve buna bağlı olarak Yunanistan'ın küçük Asya seferindeki yenilgisi ve 1974'te ikinci Kıbrıs çıkartması sonucunda 'Megali İdea' ortadan kaldırılarak geri çekilmesi sonucu Yunan devletinin dar sınırlarının ciddi şekilde çekilmesi olarak düşünülüyor. Sakarya zaferinin ardından hemen büyük bir merakla beklenen taarruza geçilmemesinin nedeni milletin maddi ve manevi desteği verecek gücünün olmasını sağlamak, millet meclisini hazırlamak, orduyu hazırlamak gerekiyordu. Bu doğrultuda uluslararası anlaşmalar yapılarak da Türkiye'nin barışın yanında olduğu gösterilmeye çalışılıyor ve zaman kazanılıyordu."
Panel panelistlere teşekkür belgelerinin takdimi ve toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.