Hicri takvime göre içinde bulunduğumuz Muharrem ayını Müslümanlar için faziletli ve müstesna aylardan biri olarak değerlendiren Karaca bu mübarek ayın kültürümüz ve tarihimiz açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Muharrem ayının 10. günü olan aşure gününün paylaşmanın, dayanışmanın, birlik, beraberliğin ve kardeşliğin sembolü haline geldiğinin vurgulayan Karaca konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “ Muharrem ayı aynı zamanda bütün Müslümanların derin yarası ve ortak acısı olan Kerbela olayının yaşandığı aydır. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed‘in torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatma’nın oğlu Hz. Hüseyin ve beraberinde birçoğu Ehl-i Beytten olan 70 kişi Kerbela’da hunharca katledilmiştir. Bu elim hadise mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun bütün İslam aleminin ortak acısı ve hüznüdür.
Bugün bize düşen görev Kerbela hadisesini doğru idrak etmek ve Hz. Hüseyin’in yolunu doğru anlayarak hayatımıza tatbik etmektir. Hz. Hüseyin’in yolu “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” diyen peygamberimizin yoludur. Hz. Hüseyin’in yolu “Zulüm Azrail olsa hep Hakk’ı tutacağım mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir” diyenlerin yoludur. Hz Hüseyin’in yolu günümüzde haksızlığa karşı dimdik duran, bedeli her ne olursa olsun doğruluktan, adaletten vazgeçmeyen şehadetine kadar bu istikamette giden ve bunu bizlere öğreten Şehit Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun yoludur.
Bizler, Alperen Türk Gençliği olarak, birçok İslam ülkesi acı ve gözyaşları içinde Kerbela benzeri hadiseleri her geçen gün yaşarken, zulme karşı duracak, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı asla seyirci kalmayacağız. Zalimlerin zulmüne karşı Hz. Hüseyin’in duruşunu rehber edineceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Kerbela’da Hz. Hüseyin ve beraberinde şehit olanlar başta olmak üzere, din, iman, vatan ve bayrak uğrunda şehit olan bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Katılımlarınız için hepinize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum."