Uşak’ta yüzyıllardır yapılan haşhaşlı peksimet, halen kentteki bir çok işletmede usulüne uygun olarak hazırlanıyor. Bayramların ve özel günlerin vazgeçilmezi gibi görülen peksimet, zaman zaman kahvaltı sofralarındaki yerini alıyor. 2021’de kentte yılın Ahisi seçilen Nesrin Çağlayan, 20 yıl önce kendi emekleriyle kurduğu ‘Nesrin Ev Hamur İşleri’ isimli işletmesinde, annesi ve anne annesinden öğrendiği usullere göre Uşak’a has peksimet hazırlıyor.
Peksimetin yüz yıllar öncesine dayanan bir lezzet olduğunu belirten Çağlayan, un, tuz, şeker, su ve mayanın karışımıyla elde edilen hamurun sıvı yağ ile açıldığını ve arasına konan haşhaş ezmesinin ustalıkla belli bir forma sokularak, susamla buluşturulup kendine has bir lezzet elde edildiğini söyledi. Halk arasında “Peksemet” veya “Besemet” olarak da adlandırılan peksimetin yıllar önce ekşi mayalı hamurla yapıldığını ve taş ocaklarda pişirildiğini belirten Çağlayan, arasına konan haşhaşın da taşta dövülerek ezildiğini ve bu işlem sırasında ortaya çıkan haşhaş yağının da ayrı bir lezzet olduğunu hatırlattı.
Peksimet yapmayı büyüklerinden öğrendiklerini ve kendisinden sonra bu işi yapacaklara da aktardığını belirten Nesrin Çağlayan, haşhaş üretiminin ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’nde yapıldığını belirterek, “Üretilen tarımsal ürünler ister istemez bölgenin yemek kültüründe baskın oluyor. Bu yörede haşhaş yoğun olarak yetişen bir ürün ve yıllar önce taşta haşhaş dövülerek ezme haline getirildi. Bu işlem sırasında ortaya çok lezzetli ve besin değeri yüksek bir yağ ortaya çıkardı. Tabii şimdi bu işlem seri imalata dönüştü ve bunlar artık sadece anılarda kaldılar. Elbette biz yine özüne bağlı kalarak bugünün koşullarında da annemizden, anne annelerimizden öğrendiğimiz yemek kültürünü yaşatmaya çalışıyoruz. Peksimet de bu kültürün önemli bir parçasıdır. Hamurundaki malzemeler gayet sade ürünlerdir” dedi.
“Ben peksimet yapmayı annem Ümmü Gülsüm Atalay’dan öğrendim” diyen Nesrin Çağlayan, şöyle konuştu: “Çocukluğum Banaz’ın Susuz köyünde geçti ve annem bu köyün fırıncısıydı. Köy fırınımızı annem çamurdan kendisi yaptı ve ekmek yaparak ekmeğini kazanıyordu. Köylü 1 çuval un getirirdi ve bunun karşılığında bir kısmı annemin olurdu. Fırıncılık yaparken peksimet de bizim yoğun olarak imal ettiğimiz bir üründü. O dönemlerde ekşi maya ile hamur mayalanırdı. Haşhaşı da kendimiz hazırlar ve ezme haline getirirdik. Tabii bugünün şartlarına göre daha fazla emek isteyen bir işti bu. Günümüzde de bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Elimizden geldiği ölçüde bu geleneği yaşatmaya çalışıyoruz. Bizden sonraki kuşakların da sofralarında, özel günlerinde ve bayramlarında peksimetin pişmesi için bunun yapımını gençlere öğretiyoruz”.
Peksimet yapımının kolay olmadığını dile getiren Nesrin Çağlayan, “Peksimet dıştan bakınca yapımı çok basit gibi görünen bir ürün. Fakat bunu pişirmek için elinizi çok dengeli kullanmanız lazım. Hamuru yoğurduğunuzda zaten ustaysanız bunun ayırımını yapabilirsiniz. Mayayı çok dengeli kullanmalı ve hamuru açarken mutlaka sıvı yağı da orantılı kullanmalısınız. Haşhaşı araya koyduğunuzda daha sonra rulo yapma kısmı da ciddi bir iş ve uğraştır. Elbette her işte olduğu gibi bunda da dışa çıkan malzeme olur. Temiz bir zeminde yaptığınız peksimetten artan haşhaş çöpe gitmez, kazınır ve tekrar kullanılır hale gelir. Hem elinizin ayarı iyi olacak, hem de elinizdeki malzemeyi savurmadan güzel bir ürün ortaya koyacaksınız. Yoksa bunu pişirmenin hiçbir anlamı kalmaz. Benim çalışan kızlarım var ve onlar bu konularda çok titizler, hem ellerinin lezzeti çok iyi hem de tutumlular” ifadesini kullandı.
20 YIL ÖNCE TEK BAŞINA İŞLETMESİNİ KURDU, 2021’DE YILIN AHİSİ SEÇİLDİ
20 yıl önce çalışmaya başladığını belirten Nesrin Çağlayan, ev yemekleri yapan bir işyerinde çalışarak iş hayatına başladığını ve daha sonra kendi işini kurma fikrinin aklına yattığını belirtti. 2021’de Yılın Ahisi olarak seçilen Çağlayan, “Yaptığım işe başka bir yerde çalışarak başladım ve ev yemekleri yapıyordum. İyi dönüşler aldım ve daha sonra kendi işyerimi açmaya karar verdim. Müşterinin istediği lezzetleri ürettik ve her yaptığımız işin ardından yeni bir şeyler istendi. Menemen harcı dahi isteyenler oldu ve onu da yaptık. Burada baklava, cendere, katmer, bükme, bazlama, peksimet, erişte ve bir mutfakta olmazsa olmaz olan lezzetleri imal ediyoruz” dedi.
EDİTÖRÜN NOTU: Söz konusu haber ve video çalışmasını Kahramanmaraş Pazarcık Merkezli ve 10 ilde etki eden deprem felaketinden bir kaç gün önce hazırladım. Deprem nedeniyle yayınlamadık. Bu konuda siz değerli okurlarımıza bilgi vermeyi bir zururet olarak hissettim. Bu vesileyle, depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve milletimize başsağlığı diliyorum. ALİ ARASLI ///