Oğan, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, 14 Mayıs'ta yapılan cumhurbaşkanı seçiminde Ata İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olarak yüzde 5,2 oyla seçimlerin ikinci turu üzerinde etkili bir noktaya ulaştıklarını söyledi.

Türk milletinin her bir ferdine seçimde gösterdikleri vakur tavır, yüksek katılım ve kendilerine teveccühleri dolayısıyla teşekkür eden Oğan, 3 yıldır çalışma yürüttüklerini, bu dip dalgayı bu sürede hazırladıklarını anlattı.

Normal şartlarda almayı bekledikleri oy oranının yüzde 9-16 bandında olduğunu belirten Oğan, "Seçimin son düzlüğünde Sayın Muharrem İnce'ye yönelik başlatılan ve aşağılık usullere de el atılan linç kültürünün hedefine ulaşmasıyla, bu defa son 3 günde bize dönük başlattıkları yargısız infaz çalışması seçmenlerimizden bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur." dedi.

Oğan, linç kültürünü Türkiye demokrasisi açısından son derece tehlikeli bulduğunun altını çizerek, kendinden olmayanı aşağılamanın, aynı düşünmeyene hakaret etmenin ve türlü metotlarla insanların yarıştan çekilmesini sağlamaya çalışmanın demokrasiye darbe olduğunu vurguladı.

Seçimlere oldukça zor şartlarda girmelerine, eşit ve adil olmayan şartlarda yarışmalarına rağmen birçok hedefe ulaştıklarını dile getiren Oğan, şunları ifade etti:

"Bu seçimleri toplumun önüne koyduğumuz amaç ve hedefler açısından değerlendirdiğimizde, Türk milliyetçiliğini ve Atatürkçülüğü ülkenin ana gündemlerinden birisi haline getirdik. HDP üzerinden oluşturulan 'kilit parti' söylemlerini yıkarak, Türk milliyetçilerini kilit konuma yükselttik. İki ittifak arasına serpiştirilmiş, ikinci plana itilmiş ve adeta yedek olarak görülen Türk milliyetçisi seçmeni yeniden siyasetin ana merkezine yerleştirdik. Türkiye'de güçlü bir milliyetçi seçmen kitlesinin görülmesine katkı sağladık. Bu söylem, milliyetçi kitlenin genişlemesini sağladı. Seçimlerin ikinci tura kalmasını sağlamakla beraber, ikinci turun ana gündemini de belirleme yetisine sahip oldu. İkinci tura kalan adayların bizim söylemlerimize sarılmalarını sağladık.

Bizi dikkate almak istemeyen, saymaya gerek görmeyen siyasetin bu başlattığımız hareketi saydığını gördük. Sığınmacılar konusunda yeterince farkındalık oluşturduk, bu konuda her iki ittifakın da bir geri dönüş takvimi oluşturulmasına katkıda bulunduk. PKK, FETÖ ve benzeri gibi her türlü terör örgütleriyle mücadele konusunda takındığımız ilkeli ve kararlı tavrın, siyasetin ana akımında yer bulmasını sağladık, Türk siyasetini esir almalarına engel olduk. Anayasa'nın değiştirilmez ilkeleri ve Türklük gibi konularda farkındalık oluşturduk. Yürüttüğümüz ilkeli ve kaliteli siyaset tarzı, toplumumuzun büyük takdir ve desteğini görerek, siyaset yapma tarzımızda farkındalık oluşturdu."

"Seçmen bize, hassasiyetleri savunma görevi verdi"

Oğan, 14 Mayıs seçimlerinde, Türk seçmenin hem Cumhur hem de Millet ittifaklarını, Türk milletinin hassasiyetlerine gerekli dikkati ve yaklaşımı göstermediği için ciddi biçimde uyardığını kaydetti.

Ata İttifakı'nın, Türk milletinin bu hassasiyetlerinin korunması ve kollanması sürecinin yürütülmesinde kendi tabanı ve bileşenleriyle istişare ve müzakere sürecini işlettiğini belirten Oğan, "Seçmen bize de yürütme erki üzerinden Türk milletinin bu hassasiyetlerini savunma görevi vermiştir." diye konuştu.

Küresel, bölgesel ve iç dinamikler göz önüne alındığında Türkiye'nin kritik bir dönemeçten geçtiğine işaret eden Oğan, bu noktada 4 temel konuda acilen ele alınıp çözülmesi gereken büyük sorunların bulunduğunu, bunların, sığınmacı ve kaçaklar, deprem gerçeği, ekonomik sorunlar ve terörle mücadele olduğunu söyledi.

Oğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün koltuğuna oturacak kişiyi, "terörle arasına mesafe koyamayan" HDP'nin belirlemesine engel olmayı amaçladıklarını belirterek, "Bugün geldiğimiz noktada bunu başarmak üzere olduğumuzu düşünüyorum." dedi.

"Biz, hiçbir zeminde pazarlık yapmadık"

"Cumhuriyetle hesaplaşma" tezlerinin tarihin çöplüğüne gömüldüğünü ifade eden Oğan, şunları kaydetti:

"Türk savunma sanayinde istikrarlı bir sürecin devam ettirilmesi mecburiyeti ortadadır. Başta Mavi Vatan tezimiz olmak üzere ülkemizin sürdürdüğü önemli dış politika hamlelerinin desteklenerek sürdürülmesi sağlanmalıdır. Eksikler tamamlanmalı ve daha güçlü bir Türkiye için herkes elini taşın altına koymalıdır. Türk Dünyası ile entegrasyon çalışmalarına hız verilmeli Türk Devletleri Teşkilatı daha da güçlendirilmelidir. Ekonomimizdeki faiz odaklı yürütülen politikalar yeniden gözden geçirilmeli ve ülkemizin daha güçlü ekonomik temele oturtulması sağlanmalıdır.

Tüm hususların hayata geçirilmesi ülkemizin istikrarıyla doğrudan bağlantılıdır. Bu sebeple de yeni geçilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde istikrarın temelinde parlamento ve cumhurbaşkanlığının aynı ittifak yönetiminde olması önem arz etmektedir. Millet İttifakı ise 20 yıldır iktidarda olan Cumhur ittifakı karşısında yeterli başarıyı gösterememiş, geleceğe dair tarafımızı ikna edecek bir perspektif sunamamış, her şeyden önemlisi parlamento çoğunluğunu sağlayamamış ve istikrar faktörünü ıskalamıştır. Bize yönelik 'pazarlık' iddialarını ileri sürenlerin bizi tanımadıkları çok net ortadadır. Biz hiçbir zeminde pazarlık yapmadık, kimseden bir görev talep etmedik. Bizim yaklaşımımız tamamıyla ilkeler çerçevesinde olmuştur."

"Müzakereler, ilkeler çerçevesinde neticelendi"

Atatürkçü ve milliyetçi ilkelerin ve inancının her zaman siyasette rehberi olduğunu dile getiren Oğan, hangi adayı destekleyeceklerine yönelik kararının şahsına değil, millete yönelik kazanımlar temelinde olduğunu söyledi.

Sinan Oğan, şunları ifade etti:

"Bu çerçevede sürdürdüğümüz müzakereler, ilkeler çerçevesinde neticelenmiştir. Her türlü terör örgütlerine karşı kesintisiz, istikrarlı ve kararlı bir mücadele devam ettirilecektir. Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olan 'sığınmacılar ve kaçaklar' meselesinde artık bir 'takvim' mevcuttur ve bu takvim en kısa zamanda işlemeye başlayacaktır. Ülkemizdeki sığınmacıların bir takvim çerçevesinde ülkelerine güven içerisinde geri gönderilmesi için tüm şartlar zorlanacaktır. Sınırlarımızdan kaçak geçişlerin önlenmesi için tedbirler en üst seviyeye çıkarılacaktır. Anayasa'nın ilk 4 maddesinin değişmezliği ve Madde 66'da yer alan Türklüğün Anayasa'dan çıkarılma girişiminin karşısında ortak anlayış birliğinin mevcudiyeti görülmüştür. Türkiye'nin hem kökleriyle yeniden buluşması hem de kardeşleriyle yeni bir küresel güç merkezi oluşturulması bakımından tarihi bir adım olarak kurulan Türk Devletleri Teşkilatı'nın, her alanda geliştirilmesi ve güçlendirilmesi sağlanacaktır."

Oğan, 28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci tur oylamasının kritik öneme sahip olduğuna işaret ederek, ikinci turda seçimde nasıl bir tutum alınması noktasında tabanları, destekleyenler ve Ata İttifakı birleşenleri ile müzakereler yaptıklarını söyledi.

"Kırmızı çizgilerimizi ifade ettik"

Gerek kendisinin, gerekse ittifakın genel başkanlarının, ikinci tur oylamada yer alacak Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Millet İttifakı'nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü anımsatan Oğan, şunları kaydetti:

"Her iki adayla görüşmede bizim kamuoyunca bilinen önceliklerimizi müzakere ettik. Sonra da konuyu tekrar ATA İttifakı birleşenleri ile müzakere ettik. Burada altını özellikle çizmek istiyorum, herhangi bir pazarlık, angajman, taahhüt belirtmeksizin, herhangi bir talepte bulunmaksızın, ilkelerimizi, savunduğumuz değerleri, kırmızı çizgilerimizi ifade ettik. Her iki aday ile de bütün konuşma ve görüşmelerimiz devlet adamına yakışır şekilde, karşılıklı nezaket ve saygı çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu vesileyle kendilerine teşekkür ediyorum. Bu müzakere ve istişareler ve tabandan gelen mesajlar sonucunda ikinci turda Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğimizi beyan ediyorum. Bize ilk turda oy veren seçmenlerimizi de ikinci turda Sayın Erdoğan'ı desteklemeğe davet ediyorum.

Bu kararımızı alırken her türlü istişareyi yaptığımızın, kararımızın ülkemiz ve milletimiz için en doğru karar olduğuna inandığımız için bu yönde karar aldığımızın bilinmesinde fayda var. Atatürkçü ve milliyetçi ilkelerimiz çerçevesinde hiçbir kişisel beklenti içerisinde olmadan aldığımız bu kararın Yüce Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti devletimize hayırlı olmasını diliyorum."

"Kılıçdaroğlu ile görüştük"

Oğan, konuşmasının ardından bir gazetecinin "Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile neden görüşmediniz?" sorusuna, "Görüştük" yanıtını verdi.

"Bu kararı almadan önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüştünüz mü?" sorusu üzerine Oğan, "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır, ana muhalefet lideri de Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Muhatabım onlardır." dedi.

AA

Editör: Zülal Ünal