Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü mezunu Mustafa Tuğrul, Eskişehir Baksan Sanayi Sitesi'ndeki atölyesinde hurdalıklardan topladığı metalleri geri dönüştürerek ocak ayından bu yana tilkiden tavşana, mirketten sincaba 18 hayvan figürünün bulunduğu eserler hazırladı.
Tuğrul'un aynı üniversitenin Açıköğretim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Lisans Programı mezunu ve okul öncesi öğretmeni eşi Elif Tuğrul de bu metal heykellerin benzerlerini hayal gücünü de katarak akrilik boyayla tuvale resmetti.
Dönüşüm ve doğa kavramlarını içeren eserler oluşturan çift, Ankara'daki Mira Koldaş Sanat Galerisi'nde 26 Mayıs Cuma günü açacakları sergiyle eserlerini sanatseverlerle buluşturmanın ve ilk kez ortak bir çalışmada yer almanın heyecanını yaşayacak.
Tuğrul çiftinin "Kayıp Dönüşüm" adını verdikleri ve geri dönüşümün doğaya yararlarına dikkati çekecekleri sergi, 9 Haziran'a kadar ziyaret edilebilecek.
Mustafa Tuğrul, sanat galerisi yetkililerinin eşi ile sergi açmasını teklif ettiğini söyledi.
Teklifi memnuniyetle kabul ederek 5 ay önce çalışmaya başladıklarını, bu süreçte geri dönüşüm metalden 18 heykel yaptığını, eşinin de 20'ye yakın resim çizdiğini belirten Tuğrul, "Heyecanlıyız. Bu süreçte çok şey yaşadık. Beraber bir sergi açıyoruz. Bundan dolayı bir konsept oluşturmak istedik." dedi.
Çalıştığı hayvan figürlerini eşinin kendi tarzıyla resmettiğini anlatan Tuğrul, "Vurgulamak istediğimiz dönüşüm ve doğa kavramları oldu. Bu ikisinden yola çıkarak bir şeyler üretmek istedik. Ortaya da böyle güzel eserler çıktı. Karı, kocanın beraber sanat yapması, üretmesi ve bunu sergilemesi Türkiye'de çok rastlanan bir durum değil. Bu da yaptığımız şeyi daha özel kılıyor." diye konuştu.
"Hiçbir resim benim değil, hiçbir heykel de onun değil"
Çocukluk yıllarından bu yana resimle amatör olarak ilgilenen Elif Tuğrul da evliliğinin ardından resme ilgisinin daha da arttığını dile getirdi.
Resimlerinde genellikle akrilik boyayla çalıştığını aktaran Tuğrul, şunları ifade etti:
"Sevdiğim objeleri tuvale aktarmaya çalışıyorum. Eşim hayvan figürlerinden heykeller yapmaya başladığından beri ben de doğaya ve hayvanlara yönelmeye başladım. Onun yaptığı heykellerin resimlerini yapmaya başladım. Mira Koldaş Sanat Galerisi de bize destek olunca bu bir projeye dönüştü. Resim ve heykelleri birbirimize danışarak yaptık. Bazen ben onun heykellerinde bir eksik görüyordum ve ona eklemeler yapıyordum, bazen de o resimlerimde bir şeyler fark ediyor ve bana destek oluyordu. Aslında eserleri birlikte ortaya çıkardık. Hiçbir resim benim değil, hiçbir heykel de onun değil. Birlikte sergi açmak hep aramızda konuştuğumuz bir konuydu. Böyle bir teklif gelince hemen kabul ettik. Yıllar sonra da hatırlayıp çok mutlu olacağımız bir anı olacak." -Eskişehir (AA)
