Turizm şehri kimliğinin yanında tarım kenti kimliğine de sahip Aydın'da, tarım ekonomik hayatın önemli bir parçasını oluşturuyor. Ülkedeki bitkisel ürünlerin birçoğunun üretiminde ilk 10 şehir arasında yer alan Aydın, incir, zeytin ve kestane üretiminde birinci, pamuk ve enginar üretiminde ikinci, çilek ve bamya üretiminde ise üçüncü sırada bulunuyor.
Suyun tarımsal anlamda büyük önem taşıdığı kent, son yıllarda kuraklık nedeniyle tarımsal üretimde sorunlar yaşıyor. Geçen yıl, sulama barajlarında yeterli su olmadığı için tarım arazilerine iki defa su sağlanabildi.
Bölge bu yıl da istenilen ölçüde yağmur almayınca sulama yapılan barajlarda su seviyesi düşük kaldı. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün verilerine göre, şubat ayı sonunda doluluk Bozdoğan Kemer Barajı'nda yüzde 36, Çine Adnan Menderes Barajı'nda yüzde 20, Denizli Adıgüzel Barajı'nda yüzde 14 oldu.
Aydın Valiliği, su sorunu nedeniyle tarım alanlarına verilecek su miktarında parsel bazlı kısıtlama kararı aldı. Sulama birliklerine gönderilen 2025 Yılı Sulama Sezonunda Uygulanacak Havza Su Dağıtım Planlaması kararına göre çiftçilerin parselinin yüzde 50'sine su verilecek.
- "Vahşi sulamadan vazgeçilmeli"
Aydın Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, Büyük Menderes Havzası'nda yaklaşık 1,5 milyon dönüm sulanabilir arazi bulunduğunu, kuraklıktan dolayı oldukça zor bir sezon geçireceklerini söyledi.
Suyun az olmasının çiftçide rekolte ve verim endişesine neden olduğunu belirten Kendirlioğlu, "Son kuraklıkların en şiddetlisini yaşıyoruz. Üç barajımızda yeterli su yok. Dolayısıyla elimizdeki su tüm sahayı sulamaya yetmiyor. DSİ de çiftçimizin Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı arazilerin yüzde 50'sine su, yüzde 50'sine de kuru tarım önerdi." dedi.
Kendirlioğlu, kuru tarım için planlamanın eylül ayında yapılması gerektiğini, bu nedenle bu yıl kuru tarım için geç kalındığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Geç olmadan modern sulamaya geçilmesi gerekiyor. Sadece maddi değil bu işin sosyal boyutu da var. Tarih boyunca göçler, kuraklık nedeniyle kaynaklanıyor. Başka yere gitme şansımız olmadığına göre mevcut suyumuzu en ekonomik, hakkaniyetli şekilde kullanmamız gerekiyor. Vahşi sulamadan derhal vazgeçilip modern sulamaya geçmemiz gerekiyor. Eğer bu uygulanmış olsaydı şu anki suyumuz bile artardı. Böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmazdık. Bunun için çiftçimize düşen vazifeler var ama devletimizin de üzerine düşen vazifeler var. Modern sulamaya geçmemiz için altyapının oluşturulması gerekiyor."
Kendirlioğlu, Tarım ve Orman Bakanlığının Dalaman Çayı'nın Kemer Barajı'na bağlanma projesinin hayata geçirilmesi halinde su sorununun çözülebileceğini sözlerine ekledi.