Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniğinde görevli Uzm. Dr. Ozan Polat, "Halk Sağlığı Haftası" kapsamında Türkiye'deki koruyucu hekimlik çalışmaları ve hastalıkları önlemek amacıyla verilen hizmetlere ilişkin soruları yanıtladı.

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) sağlık kavramını "Kişinin bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali" olarak tanımladığını dile getiren Polat, koruyucu sağlık hizmetlerinin de buradaki en önemli noktalardan biri olduğunu ifade etti.

Polat, bu kapsamda üzerinde durdukları en mühim konuların hastalığın ortaya çıkmadan önce önlenmesi, erken tanıyla hastalıkların ortaya konabilmesi veya ortaya çıkmışsa onun en iyi şekilde rehabilite ve tedavi edilmesi olduğunu anlattı.

Bu doğrultuda aile sağlığı merkezlerinde (ASM) taramalar ve aşılar yapıldığını belirten Polat, "Tarama kapsamında ne yapıyoruz? Aile sağlığı merkezlerinde topuk kanı alıyoruz. Çok küçük miktarda bir kanla bebeğin yaşamını, toplumu etkileyecek çok önemli tanılar alabiliyoruz. Konjenital hipotiroidi (KHT), kistik fibrozis (KF), fenilketonüri (FKU), konjenital adrenal hiperplazi (KAH) ve son zamanlarda gündemde olan spinal müsküler atrofi (SMA) dediğimiz hastalığı topuk kanında tarıyoruz." bilgisini verdi.

"Taramanın zamanında yapılması çok önemli"

Uzm. Dr. Polat, bazı ebeveynlerin bebeklerine topuk kanı taraması ve aşı yaptırmak istememeleri, bu konularda çekince yaşamalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bireylerin bu konuda doktorlara güvenmesi çok önemli. Kesinlikle 'zararlı' ya da 'Vücuda herhangi zararlı bir şey verilecek' gibi düşünmemek lazım. Bunlar, yıllardır yapılan ve koruma altında olan aşılar. Belki sosyal medyada dönen, sağlıkla ilgili tamamen farklı şekilde açıklamaların olduğu, sağlık otoritelerinin açıklamalarından tamamen bağımsız bilgi kirliliği oluşmakta. Bu konuda kendilerine en yakın hekimlere müracaat edebilirler, gerekli bilgileri alabilirler. Taramanın zamanında yapılması çok önemli. Yaşa ve cinsiyete göre hangi tarama programları varsa onları hekimlerinden gerekli bilgileri alarak yaptırmalarında fayda var çünkü sağlığın korunmasındaki en önemli şey koruyucu hekimliktir."

Tarama programlarının önemli bir süreç olduğunu vurgulayan Polat, "Bebeklikten yaşlılığa, ölene kadar hatta doğmadan önce bu tarama programlarını yapıyoruz. Bu hem ülkenin ekonomisi hem gelecek neslin sağlıklı şekilde yetiştirilmesi hem de sağlıklı bir toplum oluşturmak için çok önemli bir konu." dedi.

Sağlık konularında sosyal medyaya değil hekimlere başvurulmalı

Sağlık Bakanlığının koruyucu hekimlik konusunda önemli yol katettiğini ve gerekli desteği verdiğini belirten Polat, sağlıklı toplum için sağlıklı koruyucu hekimlik yapmak gerektiğini, bunun da sağlıklı nesil oluşturacağını vurguladı.

Polat, hastalıklar konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla eğitimler verildiğini, broşürler ve afişler hazırlandığını, Sağlık Bakanlığının sosyal medya hesaplarından bilgilendirici paylaşımlar yapıldığını, aile sağlığı merkezleri ile hastanelerde bu konular üzerine çalışmalar gerçekleştirildiğini anlatarak, halkın sağlık okuryazarlığının daha ileriye taşınması için uğraştıklarını dile getirdi.

Teknolojinin gelişmesiyle sağlık okuryazarlığının arttığına dikkati çeken Polat, "Sağlık okuryazarlığı gerçekten arttı ama acaba bu, bir yandan da bilgi kirliliğinin artmasına mı neden oldu? Çünkü baktığımız zaman insanlar, özellikle sosyal medya üzerinden bilgi kirliliğine çok daha maruz kalabiliyorlar. Bizim işimiz de burada çok daha zorlaşıyor. Onun için özellikle hekimlerden bilgi alınmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Tarama programları ücretsiz uygulanıyor

Polat, vatandaşları tarama programlarını aksatmamaları konusunda uyardı.

"Özellikle yetişkinlere yönelik ülkemizde kanser, rahim ağzı kanseri taramaları yapılıyor." diyen Polat, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kalın bağırsakla ilgili gaitada gizli kanlar, aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerimizde yapılıyor. Onun dışında tansiyon ölçme de bir taramadır ya da sağlıklı bir beslenme de taramadır. Obezite izlemleri de bir taramadır. Sadece bunu aşı ya da kanser taraması olarak görmemek lazım. Kilo takibi de bir taramadır. Biyopsikososyal destek de bir taramadır. Hekimlerden bunları talep edebilirler ve kolayca ulaşabilirler. Tüm bunlar, Sağlık Bakanlığının öncülüğünde ücretsizdir. Bu tarama programları artarak, revize edilerek daha güncel bir konu haline gelmektedir."

AA

Editör: Zülal Ünal