UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Besi işletmelerinin fabrikaya benzemediğini vurgulayan Uğur: “Bizde şarteli kapattığınız an hayvanlar kesime gider. Bir yıl sonra işler düzeldiğinde hadi tekrar çalıştıralım dediğinizde bakarsınız işçi yok, fabrika yok, makine yok… Hiçbir şey yapamazsınız” şeklinde konuşutu

Uşak Veteriner Hekimler Odasında 5’inci kez seçildiği başkanlık görevini üstlenen Özgür: “ Arkadaşlarımız bizi bu göreve layık gördü, biz de meslektaşlarımızın mesleki çıkarları, önce şehrimizin sonra ülkemizin hayvan sağlığı, halk sağlığı gıda güvenliği konusunda çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan  Tarımsal Girdi Fiyatları Endeksinde veteriner hizmetlerinin yüzde 144 arttığı ifade edildi. Konuyu değerlendiren Uğur paylaşılan istatistikte sadece veterinerlik hizmetlerinden bahsedilmesi halinde bu verilerin hatalı olduğunu öne sürdü. Uğur verilerin neden hatalı olduğunu oda olarak belirledikleri alt sınır ücret tarifeleri üzerinden anlattı.

“AFAKİ ZAMLAR YAPMADIK”

Normalde senede bir sefer tarife çıkardıklarını ancak 2023 yılının 6’ncı ayında revizyon yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti. 2023 ve 2024 yılı tarifelerini karşılaştırarak açıklamasına devam eden Uğur: “ Doktorların muayene ücreti neyse, Avukatların danışman ücreti neyse bizim de hekimliğimizin bize vermiş olduğu kazançlarımızı belgelediğimiz ve bunun altına inmeyin diye tavsiyede bulunduğumuz ücret tarifelerimiz. Bu tarifelere bakarsak 31 Aralıkta muayene ücreti 400 liraymış biz bunu 600 lira yapmışız, 31 Aralıkta büyük baş suni tohumlama 300 liraymış  500 lira yapmışız. Kedi, köpek aşılarında kuduz 350 liraymış 500 lira yapmışız. Karma dediğimiz aşı 450 liraymış 750 lira yapmışız. Yani burada tamamına yakınında yüzde 50’ye yakın bir artış yapmışız.”

“VETERİNER HEKİMLER HAYVANCILIK AYAKTA KALSIN DİYE GELİRLERİNDEN VAZGEÇİYORLAR”

TÜİK rakamlarının içinde ilaç fiyatları da varsa, aşı fiyatları da varsa  o zaman da  yüzde 144 artışın çok aşağıda kaldığını iddia eden Uğur bu iddiasını şu şekilde savundu: “Çünkü ilaç fiyatlarında 6 kat, 7 kat, bazı ilaçlarda 10 kata varan artışlar oldu. Herkesin ağzında olan isim vermeyeceğim bir A, D, E vitamini vardır, bu ürün geçen yıl üreticiye 80 liraya, 100 liraya satılıyordu, şu anda veteriner kliniğine maliyeti 248 lira idi yüzde 30 zam aldılar ve 300-350 lira gibi bir rakamlara ulaştı. Aslına bakarsanız şu an hiçbir veteriner hekim arkadaşımız üreticiye destek olmak için  etiket fiyatından ilaç vermiyorlar. Diğer sektörlerdeki bireysel mesleki kazançlar 8-10 kat artmasına rağmen bizimkileri ben belgelerle ispatlıyorum, altında hepimizin imzası var, biz yüzde 50 artış yapmışız. Veteriner hekimler hayvancılık ayakta kalsın diye gelirlerinden vazgeçiyorlar”

Whatsapp Image 2024 01 23 At 08.42.03 (1)

“BESİ İŞLETMELERİ FABRİKAYA BENZEMEZ !”

Geçtiğimiz günlerde Süt Konseyi tarafından belirlenen çiğ süt fiyatına da tepki gösteren Uğur: “Süt fiyatı 11,5 liradan 13,5 liraya çıkarıldı, yazıktır, günahtır. Bütün fiyatlar yüzde 100, yüzde 200, yüzde 300 artmışken sütün fiyatına gelen zam yüze 17. Bu ne demektir? Bu hayvanların hepsinin kesime gitmesi demektir. Para kazanamayınca hayvanı kimse beslemez, ekonomik kriz olduğunda Organize Sanayi Bölgesindeki bir fabrikayı kapatabilirsiniz, işçileri çıkartabilirsiniz, şarteli  kapatırsınız, bırakırsınız. Aradan 6 ay geçer, bir yıl geçer ticaret canlanmaya başladığında şarteli kaldırışınız, makineleri yağlarsınız, işçileri alırsınız fabrika çalışmaya devam eder ama bizim besi işletmeleri böyle değil… Bizde şarteli kapattığınız an hayvanlar kesime gider. Bir yıl sonra işler düzeldiğinde hadi tekrar çalıştıralım dediğinizde bakarsınız işçi yok, fabrika yok, makine yok… Hiçbir şey yapamazsınız. O zamanda ülkedeki damızlık değeri olan hayvanlar kesime gittiği için bakansınız ülkede yok ne yaparsınız? İthal hayvan getirirsiniz, bu da hayvan hareketliliğinin çoğalmasıyla hastalık girişini sağlar, ülkenin çok ciddi döviz rezervinin yurt dışına çıkmasını sağlar, sıfırdan başlamak gibi bir şeydir bu” dedi.

“13,5 LİRAYA ALININ SÜTÜN 45 LİRAYA SATILMASI ADİL DEĞİL”

Uğur bu durumun önüne geçmek için yapılması gerekenleri ise şu şekilde anlattı: “ Önce üretenin hakkını vermek lazım. Süt Konseyinin yayınladığı rakamı ben kınıyorum. Marketlerde 35 ile 45 lira arasında satılan pastörize edilmiş tam yağlı sütten bahsediyorum… Bana 18 - 19 liraya da süt var diyorlar… Tamam var üzerine bakarsanız 0,05 yağ yazar, içerisinde yağ yok. Benim söylediğim fiyatları marketlerdeki tam yağlı süt ile mukayese etmek lazım. Marketlerde 35-45 TL bareminde satılan sütün üreticiden 13,5 liraya alınması çok adil gelmiyor bana”

HABER : BAYRAM ALİ KELEŞ / HALİL ASLAN

Editör: Zülal Ünal