İstanbul'da dünyaya gelen Sayılgan'ın çocukluk yıllarında bir dönem birlikte yaşadığı anneannesi Hatice Gökçe, şeker ve tansiyona bağlı olarak felç geçirdi.
Hatice Gökçe, 2 yıl boyunca vücudunun bir tarafını kullanamazken, hayatını da yatağa bağlı olarak sürdürdü.
Anneannesinin rahatsızlığı sürecinde "hastalara her zaman yardımcı ol" sözlerini kulağına küpe edinen Sayılgan, küçük yaşlardan itibaren teknolojik cihazlarla ilgilenmeye başladı.
Anneannesini 1998 yılında kaybeden Sayılgan, lise eğitiminin ardından Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü'nü kazandı, mezuniyeti sonrası da yüksek lisans eğitimi aldı.
- Projesine TÜBİTAK destek verdi
İzmir Ekonomi Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Bölümünde 2021 yılından bu yana doktor öğretim üyesi olarak görev yapan Sayılgan, felçli hastaların yaşamını kolaylaştıracak el ve bilek rehabilitasyon cihazı geliştirmeye karar verdi.
Sayılgan, hazırladığı projeye TÜBİTAK'tan da destek aldı. Yaklaşık bir yılda cihazın prototipini geliştiren Sayılgan, cihazı için patent başvurusunda bulunacak.
Doktor Öğretim Üyesi Sayılgan, anneannesinin yaşamında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Anneannesinin felçli olarak hayatını sürdürmesinin kendisini çok etkilediğini belirten Sayılgan, "Bu alanda ilerlemek istememin en büyük nedeni, anneannemin sağlık süreciydi. Cihazı, ev konforunda el ve bilek kabiliyetlerini iyileştirmeyi sağlayan bir sistem olarak tasarladık. Cihaz sayesinde felçli hastalar el ve bilek hareketlerini sağa, sola, yukarı ve aşağıya doğru rahat bir şekilde yapabilecek." diye konuştu.
Cihazla ilgili bilgiler veren Sayılgan, şunları kaydetti:
"Beyinde sinir hücreleri tarafından üretilen elektriksel dalgalar, mikro işlemciler ve bluetooth aracılığıyla rehabilitasyon robotuna gönderiliyor. Robotta yapay zeka algoritmaları kullanılarak hız ve konum kontrolü yapılabiliyor. Aslında beyinde düşündüğünüzü sinyallerle anlamlandırabiliyoruz. Örneğin bilek hareketi yapma isteği konusunu düşündüğünüzde beyinde oluşan sinyaller yukarıda ifade ettiğimiz şekilde robota iletiliyor. Pasif olan elimiz egzersiz robotla aktifleşiyor. Felçli bir el zaten hareket edemediği için robot yardımıyla egzersize başlıyor. Bu da hastaların ev konforunda herhangi bir yardımcıya ya da bir uzmana ihtiyaç duymadan tedavi sürecini kendileri yönetmesini sağlıyor."
3 öğrencisinin projede kendisine destek olduğunu dile getiren Sayılgan, yaklaşık 24 ay içinde cihazı son ürün haline dönüştürmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Öğrencilerden Meriç Kösetorunu ise cihazın Türkiye'de yapıldığı için herkes tarafından ulaşılabilir olacağını söyledi.
AA