Bu bölgede adım atmadık yer bırakmadığına değinen Yıldızı bölgenin toprak yapısını şu şekilde anlattı; “Normalde bu bölge komple üst katman ve alt katmanları kireç taşı, alüvyon topraklar, mermer aynı zamanda kayrak dediğimiz eski gnays parçaları, birde bu bölge zımpara madeni ve demir madeni bölgesi.”
“BU BÖLGEDE MERMER VAR, GRANİT VAR, TRAVERTEN VAR”
Eski çağda, antik dönemde, daha eski Paleolitik dönemlerde bile insanların önce madenlerle ilgilendiğine söyleyen Yıldız; “Onları araç gereç, ok, silah olarak kullanmışlar. Blaundus antik kenti aynı tepe üzerinde hakim noktada, etrafında dere, ırmak, bu bölge de onun aynısı. Şimdi hiçbir şehir, köy, kent, kasaba tek başına bir yer değildir. Biz bu bölgede dolaşırken, keşif yaparken eski maden sahasının olduğu bölgedeki kayaçları gördüğümüzde burada mutlaka bir yerleşim yeri vardır diye düşündük. Bu bölge ücra bir yer ve burada insanların yaşadığına inanıyoruz. Neden? Bu bölgede mermer var, granit var, traverten var. Baktığımızda bu bölgedeki şehir yapılanmalarında genellikle mermer ve traverten kullanılmış.” Şeklinde konuştu.
“BANA GÖRE BLAUNDUS’DAN DAHA GÜZEL BİR ŞEHİR BURADA MEVCUT”
Bölgede ayrıntılı bir araştırma yapılması isteyen Yıldız; “Çünkü alt bölgede dağın eteklerinde dere kenarında antik döneme ait yol bulduk. Heyelan olmuş yarım metre toprağın altında kalmış bunu herkes bilemez, çoğu insan oradan gelir geçer ama ne olduğunun farkında değildir ama biz bir taştan bile anlayabiliriz. Bu bölge bence bir yerleşim alanı, aynı zamanda Blaundus’dan daha güzel bir şehir burada mevcut, bana göre. Burada toprak katmanı bayağı yüksek ama altta geniş çaplı bir şekilde araştırılması lazım, bazı toprak katmanları amfi tiyatroyu anımsatıyor, büyük tapınakları anımsatıyor, şu an arazide bir şey görünmüyor ama ben bunu çözebiliyorum. Artık karot mu alınır başka bir yöntem mi uygulanır onu bilmiyorum.” Dedi.
HABER / BAYRAM ALİ KELEŞ