Fatih Aydın, yaptığı ziyarette ülkemizin ihracatına önemli katkılar sunan Afyonlu iş insanları ile görüşerek sektörün sıkıntılarını ve taleplerini dinleyip çözüm önerilerini sundu.
Aydın yaptığı ziyarette şunları söyledi; "Dünyada ticarete konu 90 madenin 70’i ülkemizde var. Doğal taşlar konusunda da Türkiye kaynak anlamında zengin bir ülke. Dünyadaki toplam doğaltaş rezervlerinin yüzde 40’ı Türkiye’de. Bu konuda çok büyük potansiyeli olan bir ülkeyiz. İlimiz ise Afyon Mermeri ile dünyaya nam salmış ve sektörde önemli bir potansiyele sahiptir. Şehrimizde özellikle İscehisar ilçemizde zengin ve kaliteli mermer yataklarının işletilmesi ve işlenmesi, sektörün hızla gelişmesini sağlamıştır. Türkiye'de blok mermerin üçte biri Afyonkarahisar İscehisar ilçemizde çıkarılmaktadır. Bu sektörde işçi, ustabaşı, mühendis, teknisyen ve idari personel olmak üzere çok sayıda kişi istihdam edilmektedir. Toplam mermer rezervi 400 milyon m³ olarak tahmin edilen Afyonkarahisar'da yıllık üretim kapasitesi 6,9 milyon m³ civarında olmakla birlikte, mermer çıkarılması ve işlenmesi sürecinde %30'lara varan kayıplar oluşmaktadır. Bilindiği üzere mermer doğaltaş ve makine sektörlerimiz son yıllardaki başarısıyla ülkemizin ekonomisinde önemli bir yere ulaştı. Bu başarıya ulaşana dek sektörümüz canla başla çalıştı ve Türk taşımızı dünya çapında tanınır bir marka haline getirdi."
SEKTÖR RUHSAT VE İZİNLERDE PROBLEM YAŞIYOR
Sektörde olumlu gelişmelerin yanında olumsuzluklar ve yıllardır çözülemeyen sorunlarında bulunduğunu dile getiren Aydın şöyle konuştu; ‘’Bugün bu fuarda görüştüğümüz çoğu sektör temsilcisi gündemdeki en önemli sorunun ruhsat ve izinler konusunda yaşanan öngörülemezlik ve belirsizlik olduğunu dile getirdi. Bu anlamda öncelikle çözülmesi beklenen konular olarak; orman izin taleplerinin mevzuatta yer almayan gerekçelerle reddedilmesi, arazi izin bedellerindeki yüksek artışlar nedeniyle bedellerin ödenemez hale gelmesi, orman izin bedellerinin yapılandırmaya dahil edilmemesi, izin müracaat süreçlerinin öngörülemez olması ve altyapı izinlerindeki geçişlerin, amaç dışı kullanım olarak uygulanmaması gibi problemlerden bahsedildi. Dünya üzerinde belki de en zor işi yapan doğaltaş sektörü ülke ekonomisine ekonomik ve toplumsal faydalar sağlamaktadır. Madenciliğe karşı çıkma girişimleri sektöre karşı yönelik kamuoyu algısını olumsuz yönde etkilemektedir. Oysaki maden işletmecileri mevzuat gereğince kamu kurum ve kuruluşlarından tüm izin veya ruhsatları almadan sahalara girememektedir. Sektörün izin veya ruhsat veren kamu kurum ve kuruluşlarından beklentisi, madenciliğe karşı olabilecek bu tepkilere gerekçelerini belirterek madencinin yanında durması olmalıdır.’’
MERMERİN KATMA DEĞERİ ARTACAK
Aydın, maden sektörünün problemleri ve çözüm yolları hakkında pek çok projeyi 15 mayıs itibari ile hayata geçirecekleri dile getirerek projelerini şöyle sıraladı;
- Afyonkarahisar özelinde mermer sektöründe katma değerin ve ihracatın artırılması amacı ile katma değeri yüksek, kaliteli ürünler geliştirilmesine, markalaşmaya ve dış pazar payının genişletilmesine katkı sağlayacak; sektördeki firmaların teknolojik yeniliklere ve kalite güvence sistemlerine adaptasyonuna,
verimliliğin artırılmasına, işgücü sorunlarının çözülmesine destek sağlayacak bir merkez kurulacak.
- Bu güne kadar sayısız kez değişikliğe uğramış ve bütünlüğü önemli ölçüde zedelenmiş olan 3213 Sayılı Maden Kanunu yerine yeni bir maden yasası çıkaracağız.
- Tüm paydaşlar, odalar, üniversiteler, sendikalar ve işçilerin yer alacağı “Madencilik Zirvesini” toplayacak, Ulusal Madencilik Strateji Belgesi ve Eylem Planını hazırlayacağız.
- Ülkemizin sahip olduğu maden kaynaklarının tespitine hız verecek, sektörün milli gelirdeki payını arttıracağız.
- Sürdürülebilir madencilik politikaları ile sanayiinin ihtiyacı olan hammaddeyi yerli kaynaklarla sağlayacağız.
- Madencilik sektöründe tıkanmaya yol açan kamu kurum ve kuruluşlarının taşınmazlarına yönelik 2018/8 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesini yürürlükten kaldıracağız.
- Yurtdışında petrol, doğalgaz, metal ve değerli madenler ile kömür madeni arama faaliyetinde bulunacak şirketlerimize kamu tarafından risk paylaşımı, finansman ve ortaklıklar yoluyla destek sağlayacağız.
- Rödovans yönteminin üretim baskısı oluşturan ve maden kazalarına davetiye çıkaran unsurlarına karşı gerekli tedbirleri alacak, kontrolsüz ve tahripkâr madenciliğe müsaade etmeyeceğiz.
-İşletme ruhsatı olmasına rağmen rant beklentisiyle atıl tutulan madenlerin ekonomimize kazandırılması için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
- Üretilen madenleri yarı mamul veya mamul ürün haline getirecek yatırımları ve sanayi tesislerini teşvik edecek, Türkiye’yi hammadde ihraç edip, yarı mamul ve mamul ürün ithal eden ülke olmaktan kurtaracağız.
GÜÇLÜ TEMSİLİYET İLE PROBLEMLERİ ÇÖZECEĞİZ
Aydın son olarak şunları sözledi; ‘’Sektör olarak yaşanan sorunların; madencilik sektörünün siyaset üstü bir anlayışla ele alınması ve toprağın, suyun, ormanın madencilikle birlikte değerlendirilmesi konusunda görev, yetki ve sorumluluk sahibi tek bir merci olarak teşkilatlanmış güçlü bir kurum kurulması ile çözüme kavuşabileceğine inanıyoruz. Ülkemizde madencilik sektöründen maksimum katma değerin sağlanması için kamu gücünün bu hususlarda gerekli girişimlerde bulunması bu sektörün öncelikli beklentisidir. Ülkemiz yeraltı kaynaklarının değerlendirilerek Milli Enerji ve Maden politikası kapsamında gerekli katkı sağlanabildiği takdirde madenlerimizin ülke kalkınmasında büyük rol oynayacağına inancımız tamdır. Mermer sektöründe öncü konumda olan şehrimiz özelinde sektörün kartopu gibi büyüyen ve kaderine terk edilmiş görülen problemleri, şehrimizin güçlü temsiliyeti ile çözüme kavuşacaktır. Devlet Yönetiminde keyfiliğe son vereceğiz. Devlet yönetiminde öngörülemezliğe, belirsizliğe, kural tanımazlığa, ben yaptım olduculuğa son vereceğiz. Üretimin hızlı ve kaliteli olmasının önündeki engelleri kaldıracağız. İnşallah 14 Mayıs’ta bizlere verilecek güçlü destek 15 Mayıs sabahında her birimizin baharı karşıladığı gün olarak tarihe geçecektir.’’