UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Netiket kavramının ağ anlamına gelen ‘net’ ve görgü kurallarını ifade etmek için kullanılan ‘etiket’ (etiquette) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluştuğunu ifade eden Atalay bu kavramın önemini şu şekilde anlattı; “ Son yıllarda dijital teknolojilerin yaygınlaşmasıyla diğer insanlarla dijital mecralarda, sosyal medyada karşılaşmaya, tanışmaya başladık. Sosyal ilişkilerimizi bu mecralardan da yürütüyoruz. Dolayısıyla burada da birtakım davranış kuralları, sosyal normlar gelişmeye başladı. Dijital teknolojiler yoluyla iletişim kurarken de nezaketi elden bırakmamak, iyi bir imaj yaratmak, doğru etkiyi bırakmak ve her şeyden önemlisi, diğer insanlarla iyi ilişkilerimizi devam ettirebilmek için önem taşıyor. Netiket bu nedenle günümüzde son derece önemli.”
ULAŞILABİLİRLİK BAZEN RAHATSIZ EDEBİLİR
İnsanlara her an ulaşmak istemenin her zaman doğru bir davranış olmayabileceğini aktaran Atalay; “Yani birine istediğimiz bir anda, günün her saatinde, oturduğumuz yerden ve onun nerede olduğu fark etmeksizin bir mesaj gönderebiliriz, görüntülü görüşme talep edebiliriz, e-posta atabiliriz. Bu birçok açıdan avantaj olarak görülse de dezavantaja dönüştüğü, insanları rahatsız ettiği ve kabalık olarak algılanabildiği durumlar da var.” Dedi.
HABER VERMEDEN MİSAFİRLİĞE GİTMEKLE ANİDEN GÖRÜNTÜLÜ ARAMAK ARASINDA HİÇBİR FARK YOK
Habersiz ve izinsiz görüntülü aramalara da dikkat çeken Atalay; “Görüntülü görüşme talebi taraflarca önceden mesaj yoluyla teyit edildikten sonra yapılabilecek bir şey. Samimiyetiniz olmayan birini aniden görüntülü aramak, haber vermeden misafirliğe gitmeye benziyor.” dedi.
ULAŞIMDA ISRAR ETMEK SİBER ŞİDDETE GİREBİLİR
İnsanların istemedikleri zamanlarda sürekli olarak değişik kanallardan aranmasının “ısrarlı takip” olarak değerlendirilebileceğinin altını çizen Atalay bunun bir taciz türüne dönüşebileceğini ve sonucunun yaptırıma kadar gidebileceğini hatırlattı.
ÇALIŞANLARIN MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ARANMAK İSTEMEMESİ BİR “HAK” TIR
Çalışanların iş saatleri dışında sürekli talep altında olmalarını önlemek için şirket içi politikaların veya iş süreçlerinin gözden geçirilerek düzenlenmesi gerekebileceğini de söyleyen Atalay; “ Örneğin, belirli bir saat sonrasında e-posta gönderme veya çalışanlara acil durumlar dışında mesaj atmanın uygun kabul edilmemesi gibi kurallar belirlenebilir.
Çeşitli ülkeler çalışanların haklarını korumak için ‘irtibatı kesme hakkı’ adı altında yasal düzenlemeler getirmeye başladı. Fransa, İrlanda gibi ülkeler bu yasaları uygulamayı başladı. Birçok başka batılı ülkede de irtibatı kesme hakkı tartışılıyor, yasalaşması için çaba gösteriliyor.”
HABER MERKEZİ
-Uşak Haber