Uşak Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında sağlık sisteminin aksadığı iddia edilen yönlerine ve bunların çözüm önerilerine yer verildi.
Düzenlenen basın açıklamasında doktorların neden iş bırakma eylemine gittiği şu şekilde açıklandı: “ Biz hekimler ve sağlık profesyonelleri, yıllardır hastalarımızın derdine derman olmaya çalışırken kendi dertlerimizi hep erteledik. Ancak artık dayanacak gücümüz kalmadı. Sürekli koşan ama bir türlü hedefe varamayan koşucular gibiyiz. İster istemez sormadan edemiyoruz: Hekimler tükenmeden, sağlık sistemi iflas etmeden, bu sorunları çözmek için daha ne kadar bekleyeceğiz? 2-6 Aralık tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz iş bırakma eylemi, çaresizliğimizin değil, çözüm için bir çığlığın ifadesidir.
Bu eylemle, hem hekimlik mesleğinin onurunu hem de halkımızın hak ettiği sağlık hizmetlerini savunmak için sesimizi yükseltiyoruz. Çünkü bizler bu ülkenin hekimleri olarak artık yalnızca sorumluluklarımızı değil, haklarımızı da korumak için buradayız.
Aile hekimleri, koruyucu sağlık hizmetlerinin temel taşıdır. Ancak, “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği” adı altındaki düzenlemeler, hekimlerin esas görevi olan hasta sağlığına odaklanmasını imkânsız hale getirmektedir. Günümüzün büyük bir kısmını gereksiz raporlar, formlar ve bürokratik yükler arasında harcıyoruz. Bu süreç, ne halkın sağlık hizmetine erişimine ne de hekimlerin meslek onuruna hizmet etmektedir.
Hastalarımızı iyileştirmek için zaman ayırmayı biz de özlüyoruz. Ancak “ceza yönetmeliği” olarak bilinen bu uygulamalar, mesleğimizi adeta bir cezaya dönüştürüyor. Sağlık Bakanlığı’na açıkça sesleniyoruz: Bu düzenlemeleri geri çekin ve hekimin emeğine saygı gösterin!”
“DİŞ HEKİMLERİ, UYGUN KOŞULLAR SAĞLANMADIĞINDA HASTALARINA NİTELİKLİ HİZMET SUNAMAZ”
Yapılan açılamada diş hekimlerinin çektiği zorluklara da değinildi. Diş hekimlerinin günlük çalışmalarında malzeme yetersizliği, uzun hasta listeleri ve özlük haklarındaki eksikliklerle mücadele ettiği iddia edilen açıklamada; “ Yeterli ekipman sağlanmadan “daha fazla hasta bak” baskısıyla karşı karşıya kalmak, diş hekimlerini iş yükü altında ezmektedir. Sağlık sistemimiz bu yükü daha ne kadar göz ardı edecek?
Diş hekimleri, uygun koşullar sağlanmadığında hastalarına nitelikli hizmet sunamaz. Diş hekimliği mesleği, yalnızca hasta bakmakla sınırlı değildir; kaliteli ve sürekli bakım sağlamak ancak uygun şartlarla mümkündür.
Diş hekimlerinin döner sermayesindeki adaletsizlik, diş hekimleri için yer yer uygulanan vardiya dayatması, acil kavramı olmamasına rağmen poliklinik devam hizmeti altında 24 saat güvenliksiz şartlarda çalışmaya zorlanıyor olmasına itiraz ediyoruz.” İfadeleri kullanıldı.
“HEKİMLİK GİBİ YÜKSEK SORUMLULUK GEREKTİREN BİR MESLEĞİ BU ŞARTLARDA SÜRDÜRMEK İMKÂNSIZ HALE GELMİŞTİR”
Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “ Hekimlik mesleği yalnızca bilgi ve fedakârlık gerektirmez; aynı zamanda maddi ve manevi tatmini de hak eder. Ancak hekimlerin maaşları yıllardır enflasyon karşısında erimekte ve geçim sıkıntısı, mesleki sorumluluklarımızın önüne geçmektedir.
32-36 saatlik nöbetler, ardından dinlenmeden çalışmaya devam etmek zorunda kalmak, tükenmişliği artırıyor. Hekimlik gibi yüksek sorumluluk gerektiren bir mesleği bu şartlarda sürdürmek imkânsız hale gelmiştir.
Sağlıkta şiddet, hekimlerin karşı karşıya olduğu en büyük tehlikelerden biri haline geldi. Bir gün sağ salim hastaneden eve dönebilmek lüks sayılmaya başladı. Bu sorunun çözümü, yalnızca caydırıcı yasal önlemlerle mümkün olabilir. Şiddete karşı verilen cezalar ertelemesiz şekilde uygulanmalıdır. Yetkilileri bir kez daha göreve çağırıyoruz: Sağlıkta şiddeti durdurun, sağlık çalışanlarını koruyun!
Ekipman eksiklikleri, yetersiz insan kaynağı ve artan iş yükü, hekimlerin mesleklerini hakkıyla yerine getirmesini engelliyor. Bir malzeme bulabilmek için koşuşturan hekimlerin, tedavi süreçlerine nasıl odaklanması beklenebilir? Bu koşullarda en büyük zarar gören, halkın sağlık hizmetine erişim hakkıdır.
Tek kalem maaş talebimizin karşılanmaması maaşlarımızın 5 farklı kalemde hesaplanması uygulamasının devam etmesi, total gelirimizin yarıdan fazlasının anayasal hakkımız olan dinlenme hakkına aykırı olarak izin kullanmamız durumunda kesilmesi, adaletsiz vergi oranlarının güncellenmesi taleplerimizin karşılanmaması, bir gecede çıkan hukuka aykırı ve mobbing amacıyla yapılan geçici görevlendirmelerin devam etmesi, adaletsiz nöbet ücretleri, ek ödeme adaletsizlikleri, bilimsellikten uzak olarak oluşturulan MHRS baskısı ve muayene baskısı, YÖK ve Sağlık Bakanlığı arasındaki özlük hakları farklılıklar gibi nedeni ile üyelerimizin maddi ve manevi hakları zedelenmeye devam etmesi sebebiyle anayasal hakkımız olan iş bırakma eylemini icra ediyoruz.
Eylem süresince, acil servisler, yoğun bakım üniteleri ve onkoloji hastaları gibi kritik sağlık hizmetleri kesintisiz devam edecektir. Amacımız halkımızı mağdur etmek değil, daha iyi bir sağlık sistemine kavuşmalarını sağlamaktır.
Mesleğimizi ve ülkemizi seviyoruz. Ancak hem biz hekimlerin hem de toplumun sağlık hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesi için bu sorunların çözülmesi şarttır. Sağlık sistemi sağlıklı bir yapıya kavuşana kadar kararlılıkla mücadele edeceğiz.”