3. Sayfa

Filistin için sessiz yürüyüş yapan Uşaklı doktorlar: Bebekler ölüme mecbur bırakılıyor

İsrail’in Filistinli Müslümanlara yönelik zulmüne karşı sessiz yürüyüşe devam eden Uşaklı hekimler,  “Tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu engelleniyor, hastaneler ya bombalanıyor ya da kuşatılıp hastalar ölüme terk ediliyor, tıbbi malzeme depoları patlatılıyor, küvözdeki bebekler hastanenin elektriği kesilerek ölüme mecbur bırakılıyor” dedi.

Abone Ol

Bir süredir Uşak Belediyesi’nin eski binasının önünden 15 Temmuz Şehitleri Meydanına kadar sessiz yürüyüş yapan Uşak’taki doktorlar, benzer etkinliği bugün de gerçekleşti.
Sessiz ve pankartlı bir yürüyen doktorlar adına bir açıklama yapan Kızılay Güney Ege Kan Merkezi Müdürü Dr. Zafer Aydın, “Yattığımız yerler yatak değil de diken olduğundan beridir buradayız. Bütün kimliklerden öte insan olan kardeşlerimiz için kıyamdayız” dedi.


Grup adına açıklama yapan Zafer Aydın, şöyle konuştu: “Bizler önlüklerimizin zaman geçtikçe sararmasını beklerken, kanla kıpkırmızı olan hekimleriz. Hastalarımızı iyi etmek için gece gündüz demeden çalışırken artık bizler de ölüyoruz. Her bombada, her saldırıda birer birer ölüyoruz. Fakat hekimler olarak farkındayız ki hastalıklı zihinler hala yaşıyor. Çocuk demiyor, yaşlı demiyor sadece ve sadece katlediyor. Yattığımız yerler yatak değil de diken olduğundan beridir buradayız. Bütün kimliklerden öte insan olan kardeşlerimiz için kıyamdayız. Elimizden gelenin en iyisini yapmak için gönlümüzü hiçbir zaman boşlukta bırakmıyoruz ve gönlümüze Filistin’i yerleştiriyoruz.  Tamı tamına 287 gündür kasap bir topluluğun yaptığı delice vahşeti iliklerimizde yaşıyoruz.  Bu zamanlarda 29 yıl önce aynı Srebrenitsa’da olduğu gibi çocuk-kadın-yaşlı demeden göz kırpmadan, insanlık vasfı taşımadan yok edenleri lanetliyoruz. Dünyanın başka bir köşesinde çocuk hastanesi vurulduysa,  Ratko Mladic nasıl ‘’Bosna Kasabı’’ olarak anıldıysa tarih bu varlıkları da insanlıktan en uzak köşeye koyacaktır”.


“Yaklaşık bir asırdır Filistin'i işgal eden siyonist rejim, o topraklarda sistematik bir şekilde katliamlar yapmakta, insanları yurtlarından zorla sürgün ederek vatanlarına ve mal varlıklarına el koymaktadır. İşgalci İsrail’in 7 Ekimden itibaren süren saldırıları neticesinde şehid sayısı 38 bin, yaralılar ise 100 bin kişiyi geçmiş durumda” diyen Zafer Aydın, şöyle devam etti: “20 bine yakın çocuk ise yetim kaldı. İsrail’in Gazze’de bulunan hastanelere yönelik saldırıları katliamlara dönüşmüş, ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır. Tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu engelleniyor, hastaneler ya bombalanıyor ya da kuşatılıp hastalar ölüme terk ediliyor, tıbbi malzeme depoları patlatılıyor, küvözdeki bebekler hastanenin elektriği kesilerek ölüme mecbur bırakılıyor”.

Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Gazze’yi unutmadığımız, unutturmadığımızda, imkan olursa; gemilerle kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda, imkan ve şartlar müsait olmadığında; eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulmedenlerin hangi akıbete uğrayacaklarını haykırdığımızda,  dua ile Allah’tan yardım, sabır ve metanet dilediğimizde, boykotu gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde sevinenler mazlumlar olacak. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz”.