UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Yılmaz konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “ Ulusal Süt konseyi geçen Cumartesi toplandı ve süte 13,5 lira para verdi, zaten üretici 12,5 lira alıyordu, 1 lira zam yapmış oldu. Fakat girdilerdeki artış devam ediyor, yemin kilogram fiyatı 12 lira. Yetiştiricinin 1 litre süt ile 1,5 kg yem alması gerekiyor yani sütün litre fiyatı şu an en az 18 lira olması gerekiyor . Hayvancının, üreticinin para kazanması buna bağlı.”
Süt fiyatlarını belirleyen bir konseyin bulunmasına rağmen yem fiyatlarının sektörde rahat bir şekilde hareket ettiğini söyleyen Yılmaz; “Haziran ayında zaten mevsimsel olarak süt üretimi düşüyor, bu fiyat dengesizliği bu şekilde olduğu sürece insanlar hayvanlarını kestirecektir dolayısıyla Haziran ayından sonra artık süt arayacağız” şeklinde konuştu.
SÜT KONSEYİ NASIL BİR KARAR ALMIŞTI ?
Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu 22 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt satış fiyatını 13,50 lira olarak belirledi.
Ulusal Süt Konseyinin 13 Ocak 2024 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu Toplantısında alınan kararla
22 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere %3,6 yağ ve %3,2 protein içeriğine sahip çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatı üreticinin eline litre başına net geçecek şekilde (çiğ süt desteği hariç) 13,50 TL olarak belirlendi. Soğutma, nakliye ve diğer cari giderler üretici tarafından karşılandığı takdirde bu giderler üreticiye ilave olarak ödenecek.
Baz alınan yağ ve protein oranlarındaki her bir dizyem (0,1’lik değişim) için ± 20 Kuruş fark uygulanacak.
“KONSEYDE ÜRETİCİLERİ TEMSİL EDİYORUZ DİYEN BİRLİKLERİN BU MÜCADELEYİ YAPAMIYOR”
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği de Süt konseyinin aldığı kararla ilgili olarak şu paylaşımda bulundu; “ Cumartesi günü yapılan Süt Konseyi toplantısı sonucunda belirlenen fiyat çiğ süt üretimine büyük darbe vuracaktır. Belirlenen fiyat ile sürdürülebilirliğin devam etmesinden ve üretimden bahsedilemez. Tavsiye fiyat belirlenirken hangi parametreler ele alınmıştır, konseyde üreticileri temsil eden yönetim kurulu üyeleri sahadaki mevcut durumu yaşanan sıkıntıları aktardılar mı? Önceki dönemlerde bizim de görev yaptığımız Ulusal Süt Konseyi bu yapısıyla ne üreticiye, ne tüketiciye, ne de sanayiciye faydalı olamamaktadır diye tepki göstermiştik. İstifa ederken yayınladığımız eklarasyon içeriği maalesef ki halen geçerlidir. Haklı çıkmak istemiyoruz, konsey yapısının üçlenerek değişmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Süt ve yem fiyatlarını düzenleyen kuralları oluşturabiliriz. Yaptırım gücü olan, üreticiyi merkeze alan, hiçbir güç odağının ve lobinin etkisine girmeyecek bir Konsey oluşturmanın bu karmaşanın çözümü olacağını, fiyat oluşumunun felsefesini kalıcı olarak inşa edebileceğini vurguluyoruz.
Konseye adını veren ürün olan sütü üretenlerin, yetiştiricilerin orada temsil edilmesini ve hakkının savunulmasını istiyoruz. Konseyde Üreticileri temsil ediyoruz diyen birliklerin bu mücadeleyi yapamadığını bir kez daha gördük. Bu karar sonrasında değişik bölgelerde birbirinden çok farklı fiyat uygulamaları oluşacak ve sahada fiilen fiyat karmaşası olacaktır. Artan yem fiyatları ve diğer girdiler sonucunda maliyetlerimiz zaten artmış durumdadır ve önümüzdeki günlerde yem fiyatlarına gelebilecek zamları ve girdi fiyat artışlarını hiç kimse öngörememektedir. Bu şartlar ile üretim sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır ve daha önce birçok defa tecrübe edildiği gibi; sektörden çıkış artacak, dişi hayvanlar kesime gidecek, üretim azalacak, yeniden hayvan ithalatı, yeniden süt tozu ithalatı gündeme gelecektir. Bu kapsamda, Konseyi en kısa süre içerisinde bu hatalı karardan dönmeye ve sürdürülebilir hayvancılık için gereken kararları açık bir şekilde almaya davet ediyoruz.”
HABER / DUYGU BEKMEZCİ