Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası'nda İzmir Deprem Master Planı Çalıştayı gerçekleştirildi.
Açılışta konuşan Tugay, çalıştayda depreme dirençliliği ne kadar arttırdıklarını ve olası bir depremde yaşanacak sorunlara ne kadar hazır olduklarını tartışacaklarını kaydetti.
Tugay, 30 Ekim 2020'de yaşanan 6,6 büyüklüğündeki depremden sonra ağır ve orta hasarlı binalara emsal artışı vermek zorunda kaldıklarını belirterek, "Öyle bir eleştiriye maruz kaldı ki belediye, yapabileceği tek iş emsal artışıydı. Doğru muydu, değildi. Bozuk zeminli yerlerde, özellikle temel ve bina üst yapısı arasındaki ilişkinin doğru hesaplanmadığını düşündüğüm bu şartlarda binalara emsal artışı verip katlarını yükseltmek şehrimizin bazı bölgeleri için vahim bir hatadır. Orada daireniz olabilir, mülkiyet hakkınıza saygı duyuyoruz ama o bina yıkılır ev altında kalırsanız biz bunu açıklayamayız. O nedenle ne istediğinizin farkında olun. İnsanların gözünü boyayarak nereye kadar gidebiliriz?" diye konuştu.
Deprem konusunda bilimin önemine değinen Tugay, şunları kaydetti:
"İzmir'de kaç tane binanın deprem riski nedeniyle boşaltılması, yeniden yapılması, bazılarının katlarının azaltılması, konumlarının değiştirilmesi gerekiyor bilmiyorum. Ama şunu biliyorum, bugün deprem riski olduğu halde boşaltamadığımız evlerin kolonlarını güçlendirirsek depremde belki yine o bina hasar alacak ama insanlar katlar arasında sıkışmadan hayatını kurtarabilecek. Ya hep ya hiç demeden ara çözümler üretmemiz lazım. İzmir'de bir ay sonra deprem olmayacağını nereden bilebiliriz? Bu arada ne yapacağız? Kökünden bir bina yıkma yapma sürecini İzmir'deki ölçeğinde yetiştiremeyeceğimiz bir gerçek. Ama ne yapacağız, seyir mi edeceğiz? Hayır, bazı ara çözümler üreteceğiz."
Konuşmaların ardından çok sayıda üniversiteden uzmanlar, depremin afete dönüşmemesi için yapılacaklar üzerine sunumlar gerçekleştirdi.
AA