İzmir'de yaşayan Gül Dağdaş'ın yaşamı, eşi ve iki çocuğuyla 2007 yılında Güzelbahçe ilçesinde geçirdikleri trafik kazası sonrası değişti. Kazada eşini ve oğlunu kaybeden Dağdaş, 18 yaşındaki kızı Almira ile hayata tutundu.

Sağ ayağına platin takılması sonrası yeniden ayağa kalkan Dağdaş, "yaşam kaynağım" dediği kızı ile hayatına devam etmek için bir fabrikada aşçı olarak işe girdi.

Kızının daha iyi bir hayat sürmesini isteyen Dağdaş, onun eğitim masraflarını karşılamak için yeni bir iş aramaya başladı.​​​​​​​

Bornova ilçesindeki bir restoranın pide ustası aradığını öğrenen Dağdaş, başvurduğu işe kabul edildi.

Güne 08.30'da fabrikadaki mesaisiyle başlayan Dağdaş, 12.30'da evine gidiyor. Dağdaş'ın ikinci mesaisi ise saat 18.00'de başlıyor ve gece yarısına kadar sürüyor.

- "Kızımın hem annesi hem de babası oldum"

Çalışkanlığı ve lezzetli pideleriyle müşterilerinin takdirini kazanan Gül Dağdaş, kızı ile yalnız kalınca yaşam mücadelesinin zorlaştığını söyledi.

Trafik kazası sonrası kendine bir iş bulduğunu anlatan Dağdaş, "Tek iş yapıyordum, yetinemediğim için ek iş yapmaya başladım. Kızımı mağdur etmeyeyim diye, çünkü ondan başka kimsem yok. Annemi, babamı da küçükken kaybettiğim için ayakta kalmam gerekiyordu. Kızımı hayata bağlamak için mücadele ettim. Kızımın hem annesi hem de babası oldum. Bugüne kadar tek onun için çalıştım. Yılmadım, yenilmedim. Yenilmeyi, yılmayı da hiç düşünmüyorum. Her şeyin sonuna kadar arkasındayım." diye konuştu.

Dağdaş, tek başına bir kadın olarak yaşamın zor olduğunu ancak her kadının hayat şartlarına göğüs gerip istedikten sonra ayaklarının üzerinde durabileceğini vurguladı.

Kadınların her işte başarılı olabileceğini belirten Dağdaş, "Yani ekmeğini alnının teriyle kazanabilir. Ben de iki iş yaparak bir mücadele ortaya koydum, kolay değil ancak kızımın geleceği için bunu yapmak zorundayım." ifadelerini kullandı.

Müşterilerin, hazırladığı pideleri çok beğendiğini dile getiren Dağdaş, şimdiye kadar herhangi bir şikayet almadığını söyledi.

Ateş başında çalışmanın zaman zaman zor olduğunu dile getiren Gül Dağdaş, "Ben hem sabah hem akşam çalışıyorum. Tabi yorgun, bitkin oluyorum ama evime gittiğim zaman kızım kapıyı açınca, onu gördüğümde benim için her şey bitiyor. Yorgunluğumu unutuyorum. Ben bir anneyim. Ayakta durmakla mükellefim." dedi.

- "Annemi gördüğümde güneşim doğmuş gibi oluyor"

Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi olan Almira Dağdaş ise annesi ile gurur duyduğunu belirtti.

Annesinin çalışma hayatının kolay olmadığını dile getiren Dağdaş, şöyle konuştu:

"Türkiye'de kadın pideci çok bulunmuyor. Babam vefat ettikten sonra bana hem anne hem baba oldu. Kendisiyle gurur duyuyorum. Güçlü bir kadın olmasaydı eğitim hayatımı sürdüremezdim. Annemi gördüğümde güneşim doğmuş gibi oluyor. Elini yaktığı, kolunu burktuğu çok zamanlar oldu. 'Anne bırak bu işi' dediğim de oldu ama bu işi sevdiği için sürekli 'devam edeceğim' diyor."

İşletme sahibi Mikail Keskin de Gül Dağdaş'ın çalışmasından memnun olduğunu belirterek, kadın çalışanlara her zaman destek verilmesi gerektiğini kaydetti. -İzmir (AA)

Editör: Mevre Kaya