Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sürekli Eğitim Merkezi'nde düzenlenen "Kapsayıcı Bir Geleceğin İnşası: Mültecilerle Dayanışma" konulu panelin açılışında konuşan Rosi, savaşın dünya çapında yarattığı yankılar nedeniyle milyonlarca insanın uluslararası korumaya ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Ülkeyi terk etmenin, seçim değil hayatta kalma meselesi olduğunu vurgulayan Rosi, mültecilerin ayrımcılığa maruz kalmaması gerektiğine işaret etti.
Mülteciler için çözüm üretme çabalarının desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Rosi, şöyle konuştu:
"İstatistiklere baktığımızda Türkiye'deki mülteci öğrencilerin okullaşma oranının arttığını görüyoruz. Geleceklerini istedikleri gibi ve içinde yaşadıkları topluma fayda sağlayacak biçimde oluşturabilmeleri için eğitim büyük önem taşıyor. Mülteci olmak bir durumdur, bir kişinin kimliği değildir. Mülteci olmak siyasi bir durumdur. Türkiye'de 3,4 milyon Suriyeli mülteci var ve 800 bini Türkiye'de doğdu. Genç yetişkinler ve çocuklar yapısal köprü vazifesi görüyor. Yeni jenerasyonun bizlerden daha iyi olacağını biliyoruz. Bu konuda uluslararası toplumun dayanışmasına her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Göç ve mülteci meseleleri, küresel dayanışma olmadan çözülemez. Türkiye bu yükü tek başına taşımamalı. Kaynaklar azaldığında bile destek sürmelidir. Türkiye'de büyük bir programımız var. Şimdiye kadar 17 bin mülteci başka ülkelere yerleştirildi."
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise çatışma, iklim değişikliği, şiddet gibi sebeplerle 80 milyona yakın insanın yerlerinden edildiğini vurguladı.
Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği Genel Müdürü İbrahim Vurgun Kavlak da Türkiye'de, geçici koruma kapsamında 3 milyon 115 bin 536 Suriyelinin ikamet ettiğini kaydetti.
Açılış konuşmalarının ardından panel bölümüne geçildi.
AA