UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Hem kurgusal bir boyut hem de yaşamsal bir öykü olduğunu dile getirdi. Herkesin başka başka şeyler anlattığı söyleyen Al en çok ağır basan öykününse:
Kanatlı Denizatı Broşunun Lidya Kralı Karun’un karısı Ninanna’nın öldürülmesinden sonra ona yaptırdığı tek hediye olma özelliğini taşıdığını ifade eden Erşad Al broşun yapılma hikayesini şu şekilde anlattı: “Karun bir gece Lidya Krallığının başkenti olan Sardes’den Uşak’ın Güre Köyünde Ninanna için yaptırdığı sarayına gelir ve geldiğinde Ninanna’nın cansız bedeniyle karşılaşır. Rivayetlere göre Ninanna’nın üzerine kapaklanan Karun günlerce yas tutar. Karun Ninanna’yı erkeklerin öldürdüğünden emindir çünkü o bölgeye Ninanna’dan başka bir kadının girmesine izin vermemiştir. Bunun üzerine Karun o günün en ünlü 13 büyücüsünü getirtir, 3 tane de kuyumcu ustası tutar, 33 gün sarayda ayin yaparlar. Bu günlerin sonunda iddia odur ki 33 günün sonunda işte o Denizatı Broşu ortaya çıkar. Kuyruğu vardır denizde yüzmek için, ayaklar yaptılar karada yürüyebilmesi için ve kanatlıdır uçması için. Yani ondan hiç kimse kaçamak özellikle erkekler. Ninana’nun ruhu rivayete göre 33 gün sonra o broşun içine geçe ve kuyumcular tek tek ölmeye başlar çünkü Denizatı Broşuna o kadar hayran kalmışlardır ki… Ninanna’nın ruhu artık deniz atı broşundadır. Karun bundan sonra muhafızlarını çağırır ve büyücüleri öldürtür. Sonrasında bütün askerlerini saraya kapatan Karun Ninanna’nın sağlığında onun için yaptırdığı 432 parçayı ve öldükten sonra yaptırdığı Kanatlı Deniz Atı Broşunu da Ninanna’nın yanına gömerek orayı ateşe verir, bu arada atının bile gözünü kapatmıştır. Orayı lanetiyle birlikte kapatır gider”
Aradan 2 bin yıldan fazla bir zaman sonra Güre’deki köylüler tarafından buranın açıldığını belirten Erşad Al bu kişilerin de başlarına olmadık şeyler geldiğinin herkes tarafından bilindiğini aktardı.
Kazı sonucu çıkarılan eserlerin Amerika Birleşik Devletlerine kaçırıldığını aktaran Al bu eserlerin bulunmasında Gazeteci Özgen Acar’ın büyük rol oynadığının altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yaklaşık 40 milyon dolar harcayarak eserleri tekrar anavatanı olan Türkiye’ye ve Uşak’a kazandırdığını söyleyen Al eserlerin halen Uşak Arkeoloji Müzesinde sergilenmekte olduğunu hatırlattı.
Müzenin Uşak’ın ortasından geçen Ankara-İzmir karayoluna 500 metre mesafede olduğuna dikkat çeken Al bu gizemli broşu ziyaret etmek isteyenleri müzeye davet etti.