Uşak’taki incelemelerin İkinci aşamasında riski olan binalarla ilgili mal sahipleri talepleri doğrultusunda bir ön inceleme daha yapılacağını aktaran; “Bu incelemelerde binalara dokunacağız, binalarda belli sayıdaki kolanların sıvasını kaldırıyoruz, kontrol ediyoruz. Sıvayı neden kaldırıyoruz? Bir espri var deprem bölgesindeki evimize adam çekiçle geldi bina sağlam mı değil mi diye baktı. Çekiçle gelmesinin tek sebebi var; Sıvayı kaldırıp altındaki kolon kiriş birleşim yeri yada kolon içerisinde hasar olup olmadığını görmek istiyor. Üstünde kaplama varsa siz o hasarı göremezsiniz, sıvayı kaldırabilmeniz için elinizde bir alet lazım onun için de çekiç bulunduruyoruz.” ifadelerini kullandı.

Anayasa ile tapu ve tapunun üzerindeki yapılar güvence altına alındığını bir başkasının buraya müdahale edemeyeceği bilgisini veren Alp yapılarına olumsuz rapor verilen mal sahiplerinin kendi rızaları doğrultusuna binalarını inceletmesi gerektiğini söyledi. Alp bu incelemenin nasıl olacağı hakkında şu bilgileri verdi ; “Bir kolonda yada bir kirişte bir çatlak varsa sıvasında da çatlak vardır. Onun için siz oralara tek tek bakmanız lazım, altına geçmiş mi nerede o çatlak, sadece sıvanın kendi çatlağımı yoksa betonarme yapıda da bir çatlak var mı diye siz onu incelemeniz gerekiyor, onun için siz oranın üstünü yırtmak gerekiyor, yırtmadan bir sonuç elde edemezsiniz. Şimdi Uşak’ta da incelemeler sonucu sakıncalı olarak nitelendirilen konutlarda sahiplerinin rızası doğrultusunda bu incelemeler yapılacak. Buralardan elde edilecek doneler bize yol gösterecek, karot almadan yaklaşık bir bilgi elde edeceğiz. Mesela buradan 70 kilometre hızla giden bir araba olsa hemen biliriz Neden? Çünkü burada 50 kilometrenin üstündeki bir hız bizi hemen rahatsız eder. O anlamda buralarda tespit çekiyle yaptığımız vuruşlarla yüzde 85 oranında doğruluk oranında yaklaşık bilgi eldi ediyoruz. Sonra röntgen dediğimiz bize donatıyı gösteren cihazları koyuyoruz, projesi varsa projesi, yoksa projesini çizerek bir bilgisayar programı yardımıyla risk analizi yapıyoruz. “


 

6005 Sayılı Kanuna Göre Çürük Raporu Verilen Bina Yıkılır

Müracaatların 6306 sayılı yasaya göre yapılması durumunda bu yasaya göre riskli olduğu tespit edilen binaların sahiplerine ilgili idarelerin tebligat çıkaracağı bilgisini veren Alp hükümet binasının karşısındaki binayı örnek göstererek bu binaların resen yıkılacağını söyledi. Alp yıllardır Uşak’ta gündemi meşgul eden binanın yıkılma sürecini ise şu şekilde anlattı; “ Yıkımı için Uşak Belediyesi ihaleye çıkıyor bina sahipleri baktı ki elden gidiyor kendileri yıkmaya karar veriyorlar çünkü kamu yıkarsa daha maliyetli oluyor”


 

Çok Katlı Binalar Fiber Karbon Yöntemiyle Güçlendirilebilir

Riskli binaların güçlendirilebileceğini özellikle çok katlı binalarda bu yöntemin daha çok tercih edildiğini anlatan Alp Hatay’da güçlendirilen ve depremde yıkılmayarak en azından içindeki insanların sağ çıkmasını sağlayan binayı örnek gösterdi. Alp konuya alakalı olarak şu bilgileri verdi; “ Üç bloktan oluşan bir kooperatif binasında bir bloğun sahipleri 2005’li yıllarda Adana’daki depremden sonra olsa gerek Ortadoğu Teknik Üniversitesinden bir heyete inceletmişler onlar da fiber karbon diye tabir ettiğimiz 20 yıldır da hakkında çok fazla bilgiye sahip olduğumuz bir yöntemle binayı güçlendirmeyi önermişler. Bina bu yöntemle güçlendirilmiş, Türkiye’deki karon fiber ile güçlendirilen en yüksek binalardan biri olan 12-13 katlı bu bina depremde ayakta kaldı. Diğer iki binanın biri yıkıldı, diğeri ağır hasarlı.”

Editör: Mevre Kaya