TEMA Uşak İl Temsilcisi ve TEMA Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Metin, Murat Dağı’nın kurtuluşunun bölgenin komple madenciliğe kapatılmasından geçtiğini ifade etti. Murat Dağı Yok Olmasın Platformu ve TEMA bölgenin altın madenciliğine kapatılması için bir toplantı yaptı. Murat Dağı’nda geleceğimizi ve suyu tehdit eden madenciliğe karşı Uşak’taki sivil toplum kurumlarıyla ortak hareket edildiğini belirten Prof. Dr. Barış Metin, hızla yaklaşan tehlikeye dikkat çekti. Toprak ve suyun kirlenmesinin en büyük tehlike olduğunu belirten Prof. Dr. Barış Metin, havaya, suya ve toprağa mecbur olunduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Metin, “Bugün şu anda Dünyada sekiz buçuk milyar insan, ülkemizde seksen beş milyon, Uşak’ta ise yaklaşık üç yüz elli bin kişi, her an nefes alıyor, her gün su içiyor, karnı acıkıyor, yemek istiyor” dedi.
“Ben de doğduğum doğalı, nefes alıyorum, bu güne kadar kaç litre su içtim, ne kadar ekmek, aş yedim bilmiyorum. Yemek vardı yedim, su vardı içtim, nefes alıp verdim” diyen Prof. Dr. Barış Metin, şöyle devam etti:
“Farkına vardığımızda, bildiğimizde hayatımızdaki önceliklerimiz değişti. 2017 yılından bu güne Murat Dağı’nda geleceğimizi, hayatımızı, suyumuz, gıdamızı, tehdit eden Vahşi madenciliğe, Altın Madenciliğine karşı Uşak’ımızın çeşitli sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, çevre dernekleri, sivil insiyatif alan gönüllüler ile Murat Dağı Yok Olmasın Platformu çatısı altında ve siyasi tarafsızlık ilkesi ile ve madenciliğe geçit vermeyen yaşam mücadelesi yapıyoruz. Biliyoruz ki; günümüzde sadece Murat Dağı’nda değil benzer şekilde Artvin’de, Ordu’da, İliç’te, Kaz Dağlarında, Simav Eğrigöz’de, Balıkesir’de, Eskişehir’de, Kırşehir’de memleketin dört bir köşesinde vahşi madencilik, altın madenciliği yaşamı tehdit ediyor. Ülkemiz yeniden bir “büyük bir kuşatma ve tehdit altındadır.”
Vatan toprağının kutsal olduğunu ve kaderine terk edilmemesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Metin, şöyle konuştu: “Ülkenin cennet köşeleri, yaşam kaynakları birbiri ardına yok edilirken bölgesel çare ve mücadele arayışları maalesef yetersiz kalmaktadır. Anadolu’ya dağılmış, birbirinden pek de haberi olmayan, bölgesel yaşam mücadeleleri ortak ses ve ortak amaç için bir araya gelmeli ve Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk grubu ruhuyla kuvvet birliği yapmalıdır. Kuva’yı Milliye Şehri Uşak, tarihi vazife bilinci ile Yaşam savunmasına Kalp, olmaya Can olmaya hazırdır. Bu bakımdan Murat Dağı Madenciliğe kapatılsın talebi “Madene Kapalı Alanlar” isteğinin somut bir örneğidir, merkezidir.”