Murat Dağı’nın siyaset üstü bir konu olduğunu ve bu nedenle tüm partilerle, madenin kurulmaması için eş güdümlü olarak hareket etmeye hazır olduklarını belirten Akgün, “Bilinen son 5 ve toplumdan habersiz olarak da yıllardır altın madeni firmaları, Murat Dağı’ndan elini bir türlü çekmiyorlar. Burada altın rezervinin yoğun olduğu ifade ediliyor ve şirket ısrarla tekrar ÇED almak için başvurusu yapmış durumda. Bu noktada ilimiz Uşak’ın bu dönemde devreden çıkarılmaya çalışılması da manidardır. Elbette Kütahya’daki kurumlar ve sivil toplum kurumları da bu projenin karşısında duracaklardır ve bizler de kendimizi asla bu mücadelenin dışında tutmayız” dedi.
MÜCADELEMİZİ ASLA BIRAKMAYACAĞIZ
Uşak ve Kütahya’nın altın madeni firması tarafından kağıt üzerinde ayrı düşünüldüğünü ve bunun ÇED için bir manevra olduğunu belirten Koray Akgün, “Kağıt üzerinde Uşak projede yok gibi gösterilmeye çalışılıyor ama bunun hiçbir gerçekçi yönü yok ve bu proje Uşak’ı, Kütahya’yı, Eskişehir’i ve tüm bölgeyi olumsuz etkileyecektir. Uşak’ın binlerce kilometre ötesinde dahi olsa, bir bölgenin doğasını, ekonomisini ve yapısını bozacak ve insan sağlığını olumsuz etkileyecek her işin biz karşısında zaten dururuz. Bu noktada mücadele asla bitmeyecek. Uşak’taki kurum ve kuruluşların başlattığı bu mücadelenin her geçen gün büyüdüğünü de görüyoruz” diye konuştu.
PARTİLER VE SİYASET ÜSTÜ BİR KONU
Murat Dağı ve diğer doğal donatıları korumanın partiler ve siyaset üstü bir mesele olduğunu belirten Koray Akgün, şöyle söyledi: “Biz bu konuya bir siyaset meselesi olarak bakmıyoruz ve diğer partilerimizin de böyle düşünmediği kanaatindeyiz. Bu nedenle ilimizdeki tüm siyasi ve siyasetten uzak tüm kurum ve kuruluşların, Murat Dağı konusunda ortak hareket etmesinden yanayız. Burada bizim suyumuz ve temel besin kaynaklarımız var. Endemik bitki türleri var ve nesli tükenme tehlikesindeki canlılar bulunuyor. Böylesine bir yapıyı savunmak için tek yumruk halinde hareket etmemiz, ilimizin ve komşumuz Kütahya’nın elini güçlendirir”. -HABER/ÇİĞDEM TURAN