Genel

Murat Dağı ve diğer alanları korumak için çalışıyoruz

Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği, Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi üyelerini ağırladı. Burada yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sadık Yurtman, Murat Dağı ve diğer altın madeni kurulmak istenen alanlardaki mücadelenin sürdüğünü ifade etti.

Abone Ol

TÜRKİYE HALK TEMSİLCİLERİ MECLİSİ ESÇEVDER İ ZİYARET ETTİ
Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, İstanbul Kartal’dan başlayıp Adana İncirlik’teki NATO üssünde sonlanacak yürüyüşü kapsamında, ESÇEVDER’i de ziyaret etti. Ziyarette yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren ESÇEVDER Başkanı Sadık Yurtman, “Ülke gündemini son yıllarda işgal eden en önemli gündem maddeleri maalesef Çevre katliamları oldu. 2019 yılında Kirazlı Altın Madeni projesi kapsamında Kaz Dağları’nda,  2023’te linyit madeni genişleme projesi ile Muğla Milas’a bağlı  Akbelen’ de, 2024’te Erzincan İliç’te Altın Madenciliği şirketlerince gerçekleştirilen çevre katliamları ve gasp edilen Ülke kaynakları; Uşak ve Kütahya Murat Dağı’nda altın madeni açma çabaları, Eskişehir’de Alpu Ovası’na kurulmak istenen kömürlü termik santral, yine Eskişehir Mihalgazi ilçesi Alpagut - Atalan bölgesinde Cengiz Holding tarafından yağmalanmak istenen ülke kaynakları ve bu yolda gerçekleştirilecek Çevre katliamı ve maalesef ülkenin dört bir yanında benzer niceleri mevcuttur”dedi.
HAVAYI, SUYU VE TOPRAĞI KORUMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
“Yaşadığımız; havamızı, suyumuzu, toprağımızı, ekmeğimizi sağladığımız çevremiz ve doğa varlıklarımız ile toprak altında sınırlı varlıklarıyla madenlerimiz bizlere, çocuklarımıza, ülkemize ait en önemli kaynaklarımızdır” diyen Yurtman, şöyle devam etti:
 “Bu kaynaklar ancak ülkemizin, bizlerin, çocuklarımızın ortak ihtiyaçları uğruna bilimsel yöntemlerle kullanılmalıdır. Ancak yaşadığımız onlarca madencilik faciası, çevre katliamı göstermiştir ki ülke nüfusunun büyük kısmi yoksulluk ve açlıkla boğuşurken ülkemizin en önemli kaynakları bir avuç şirkete tahsis edilmekte, yağmalanmakta ve bu uğurda sömürge madenciliği ile ülkenin doğası acımasızca ve vahşice katledilmektedir.  Bizler, ESÇEVDER olarak, kapitalizm ve emperyalizm eleştirisinden arındırılmış bir çevrecilik anlayışının karşısındayız. Madenlerin ve doğal kaynakların kamulaştırılmasının ve devlet eliyle işletilmesi kapitalist ve emperyalist yağmadan kurtarabilmenin yeğane yolu olduğunu düşünüyoruz.      Bu vesileyle emperyalizme ve sömürü düzenine karşıtlığımız;   Yurt sevgisi ve Cumhuriyetçiliğimiz, laik, bağımsız, egemen, bir ülke, devletçi- planlı  bir ekonomi ve tüm yurttaşlarımızın eşitlik ve kardeşlik içinde, refah ve aydınlığa kavuşacağı bir toplumsal sistem özleminde ortaklaştığımız Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi değerli üyelerinin bizlere şeref veren ziyaretleri nedeniyle kendilerine teşekkür ediyor, saygıyla selamlıyoruz.”