Bir çok sivil toplum kuruluşunun destek verdiği toplantıda konuşan platform sözcüsü Funda Öz Akcura; “ Bu şirketler Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında herhangi bir faaliyet yapabilmek için dava açamamalı, bir daha buna cüret edememeli, o yüzden bu dava çok değerli ve önemli.” Dedi.
Daha önce şirketin ÇED dosyasını onaylayan şirkete karşı mücadele ettiklerini ancak şimdi Bakanlığa destek verdiklerini söyleyen Akcura: “ Bizim derdimiz su, bizim derdimiz hayat, evet geçmişte Bakanlığa karşı mücadele verdik ama şimdi Bakanlığın bize ihtiyacı var, Bakanlıkla omuz omuza, yan yana şirkete karşı mücadele edeceğiz” diye konuştu.
Toplantıya Mimarlar Odası Uşak Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şubesi, Veteriner Hekimler Odası Uşak Şubesi, Uşak Kent Konseyi, Uşak Barosu, Çevre Gönüllüleri Derneği, TEMA Uşak ve Paşalarlılar Yardımlaşma Derneği temsilcileri katıldı.
“MURAT DAĞI’NDAKİ ALTINI ALACAKLAR PİSLİĞİNİ BİZE BIRAKACAKLAR”
Bu olayın Türkiye’de ilk olduğunu, İlk defa bir altın madeni şirketinin ÇED dosyasını reddetti diye Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı dava açtığına vurgu yapan Akcura: “Bu aslında çok çok ciddiye alınması gereken bir durum. Çünkü biz biliyoruz ki adı Anadolu olan bu şirket yarın öbür gün bunlar ruhsat alırsa, önlerinde engel kalmazsa bu şirket yabancı bir şirkete satılacak Murat Dağı’ndan istediğini alıp kendi ülkesine götürecek bize de pisliğini bırakacak.” Şeklinde konuştu.
“SU MESELEMİZ BEKA MESELESİNE DÖNÜŞTÜ”
Bugüne kadar Murat Dağı mücadelesinin su mücadelesi olduğunu ancak bu günden sonra mücadelenin bağımsızlık ve beka mücadelesi olduğunu ileri süren Akcura bu güne kadar yürüttükleri mücadeleyi özetledi. Başta Uşak Belediyesi ve çevre köyler olmak üzere sivil toplum kuruluşlarıyla beraber davalar açtıklarını, binlerce itiraz dilekçesini Bakanlığa ulaştırdıklarını hatırlatan Akcura: “ Biz tamam bu iş deyip, buradaki ruhsatı iptal ettirelim bir daha geri gelmesinler derken şirket bu sefer Bakanlığa dava açmış. Biz bu davayı geçen Pazartesi günü köylülerin telefonlarıyla öğrendik, bilirkişi keşfi oldu. O keşifte 12-13 köy muhtarı Gediz Belediye Başkanını da yanlarına alarak keşfi resmen bastılar. Keşif alanına girdiler ve o madeni açtırmayacağız diyerek bu ifadelerini mahkeme tutanaklarına geçirdiler.” İfadelerini kullandı
“SU OLMADIĞI İÇİN UŞAK SINIRLARI İÇİNDE SON 3-4 YILDIR TARIMDAN VAZGEÇEN KÖYLÜLER VAR”
Türkiye’nin su fakiri bir ülke olduğunu ve ortalama aldığı yağışın dünya ortalamasının çok altında olduğuna dikkat çeken Acura: “ Türkiye aşırı sıcaklıklara sahip yarı kurak bir iklime sahip. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için o ülke vatandaşlarının kişi başsına düşen yıllık su miktarının 5 bin metreküp olması gerekiyor. Türkiye’de 2023 yılında bu oran kişi başına 1120 metreküp. Geçmiş yıllara bakıldığında 2015 yılında 1422 metreküptü, 2017’de 1386 metreküptü ve bu yıl inanılmaz kurak bir yıl geçirdik. Son 30 yılın verilerine göre Türkiye’de Şubat yağışları yüzde 42 azaldı, bu Ege bölgesinde yüzde 62 düzeyinde. İklim değişiyor bu yıl Uşak’a kar yağmadı. Şubat ayında Murat Dağı kayak merkezinde tişörtlerle gezdik, piknik yaptık ve bizim suyumuz Comburt Ovasından, Küçükler Göleti’nden ve Çokrağan suyundan geliyor. Çokrağan ile Küçükler’in suyu da Murad Dağı’ndan, açılmak istenen maden sahasının hemen altından geliyor. Geçen yıl Küçüklerin suyu yetmediği için şehir susuzluklar karşı karşıya kaldı Uşak Belediyesi alternatif kuyular açmak zorunda kaldı, o kuyulardan da su bulamadı. Geçtiğimi 4-5 yıl içerisinde Comburt yöresindeki çiftçilerle Uşak halkı zaman zaman karşı karşıya kaldı. Neden? Çünkü geçmişte Küçükler Göleti hem Comburt Ovasında çiftçilerin hem de şehrin suyunu karşılıyordu ama bugün ya şehre su vereceksiniz ya da çiftçiler suyu tarım yapmak için kullanacak, ikisine birden su yetmiyor. Su olmadığı için Uşak sınırları içinde son 3-4 yıldır tarımdan vazgeçen köylüler var.”
Akcura konuşmasının sonunda Bakanlğının bu davayı kaybetse bile Murat Dağı’nda altın madeninin açılmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Akcura konuşmasına şu ifadelerle son verdi; “ Yine süreç işleyecek, yine biz bu şirketle karşı karşıya geleceğiz ve yine bir bu şirketi alt edeceğiz ve o madeni Murat Dağı’na açtırmayacağız, bu kadar net.”
“MURAT DAĞI’NDA DOĞANIN DENGESİNİ BOZACAK HER TÜRLÜ FAALİYETE KARŞIYIZ”
İnşaat Mühendisleri Odası Uşak Şube Başkanı Ümit Alp da konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede Uşak’ta tüketilen su miktarına dikkat çekti. Alp, Uşak Belediyesi sınırlarından yıllık 18 ile 20 milyon metreküp su tüketildiğini bunun yaklaşık 6 milyon metreküpünün Çokrağan kaynaklı, yılına göre 3 ile 9 milyon metreküpünün Küçükler barajından geriye kalan 6 milyon metreküpünün de açılan artezyen kuyularından sağlandığını söyledi. Murat Dağı’nda ister nikel ister altın hangi maden çıkarılırsa çıkarılsın ortaya çıkacak ağır metallerin içme suyu kaynaklarına bulaşarak şehre kadar geleceğini savundu. Murat Dağı’nda doğanın dengesini bozacak her türlü faaliyete karşı durdukların altını bir kez daha çizen Alp:” Başka yerlerde madencilik yapılması mümkün olabilir ama bilhassa vahşi madenciliğin Murat Dağı’nda yapılmasının önüne geçmek zorundayız.” Dedi.