Su sıkıntısı çeken İstanbul’un Sakarya nehrinde içme suyu tedarik ettiğini hatırlatan Alp Sakarya nehrinin ise Murat Dağı’ndan Porsuk çayı olarak başladığı bilgisini verdi. Alp Murat Dağı’ndaki bir altın madeninin Porsuk çayı vasıtasıyla İstanbul’un da içme suyunun tehlikeye atacağını iddia etti.
Uşak Karma Organize Bölgesinin de kullanma suyunun olmadığını ifade eden Alp özellikle sanayicilerden kendi menfaatleri için bir an önce olaylara doğru bir şekilde müdahil olmalarını istedi.
EKONOMİK ANLAMDA BAZI ŞEYLER OLMASIN DİYE KARŞI GELİYOR DEĞİLİZ
Murat Dağı’nda açılması planlan altın madeninin ÇED raporunu bir mühendis olarak incelediğinde yığınların kayma riskinin bulunduğunu savunan Alp; “İliç’te 10 milyon metreküp toprak bir yerden bir yere kaydı, içindeki tonlarca siyanür ile beraber ve bu siyanür şu anda altında bir örtü olmadığı için Fırat Nehri’ne oradan da Basra Körfezi’ne kadar akıyor. Biz Murat Dağı’nda böyle bir olay olmasın diye bu günden tedbir alınması için bu madenciliğe karşı geliyoruz yoksa ticari, ekonomik anlamda bazı şeyler olmasın diye karşı geliyor değiliz.” Dedi.
“VAHŞİ MADENCİLİK ET FİYATLARINA DA ETKİ YAPIYOR”
Yörede 1970 yılında 300 hayvan sürünün bulunduğunu aktaran Alp; “Bugün ise yörede cüzi miktarda sürü var. Bugün hayvancılıktan dolayı eti 600 ile bin lira arasında yiyorsak, Avrupa’da 10 Avro yani 300 lira civarında satılan eti biz 600 ile 1000 lira arasında yiyorsak sebebi dağlardaki Yörük’ü, dağlardaki hayvancılığı, meracılığı öldürdüğümüzü için. Bugün bu yanlış, hatalı, vahşi madenciliğin sonucunu et fiyatlarında bile görüyoruz.” Şeklinde konuştu.
Türkiye 80’li yıllarda buğdayı kendine yeten hatta ihraca edebilen bir ülke iken bugün savaşan Ukrayna’dan, Rusya’dan buğday satın almak zorunda kaldığını ileri süren Alp bunun sebeplerinin iyi düşünülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“MURAT DAĞI TÜRKİYE’NİN YÜZDE 40’INDAN FAZLA COĞRAFYASINI BİRİNCİ DERECEDE VE BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ DE İKİNCİ DERECEDE İLGİLENDİRİYOR”
Murat Dağı’nın 4 büyük su havzasına kaynaklık yaptığına dikkat çeken Alp: “Bu yüzden Murat Dağı sadece Uşak’ı ilgilendirmiyor, Sakarya, Porsuk derseniz Ankara’ya kadar, Akarçay derseniz Afyon, Konya.. Büyük Menderes derseniz Aydın, Bafa gölü demek, Gediz derseniz İzmir, Manisa demek, Susurluk Çayı derseniz Bursa, Balıkesir havzası… Tabi ki son günlerde Türkiye’nin en büyük vilayeti İstanbul içme suyu yetersizliği sebebiyle Sakarya nehrinden su içiyor. Yani Murat Dağı’ndan Porsuk nehri diye başlayan Sakarya Nehri İstanbul’un içme suyu oluyor. Bu yüzden bu olay sadece bizi ilgilendirmiyor. Türkiye’nin yüzde 40’ından fazla coğrafyasını birinci derecede ve büyük bölümünü de ikinci derecede ilgilendiriyor. Onun için hepimiz bu olaya katılmalı, müdahillik dilekçesini kurum, kuruluş ve şahıs olarak ayrı ayrı vermemizde fayda var. Müdahillik dilekçelerini uygun bir zamanda beraberce adliyede vermemizde fayda var. Bu da bir güç gösterisi olacaktır. “ diye konuştu.