Uşak Banaz'da bulunan Çokrağan Mağarası içerisindeki fauna varlığı ve jeomorfolojik oluşumları ile ülkemizin  ve bölgenin en değerli doğal güzelliklerinden ve su kaynaklarından biri konumunda. Mağaranın eksi 30 kotunda 2050 metrekare  toplam alanı  bulunuyor. Mağaranın B grubu tabiat varlığı olarak tescil edilmesinde sona yaklaşıldı. Bilim insanlarının da yer aldığı inceleme grubu bakanlığı olumlu rapor verdi.  
FOSİL AĞAÇ ORMANI ÇALIŞMALARI OLUMLU SONUÇLANDI


Pertifiye Sekoya Ağaç Ormanında ise süreç biraz daha çetrefilli. Mağara çalışmalarından  biraz daha farklı olarak  sekoya ağaçlarında 4 mevsim çalışmak gerekiyor. Bu çalışma firmalara ihale ediliyor ama firmaların araştırma gruplarında bulundurmak zorunda olduğu bilim insanları var ve bu bilim insanların üniversitelerin konuyla ilgili ana bilim dallarından seçiliyor. Hepsi ayrı ayrı bölgeyi 4 mevsim inceleyerek ayrı ayrı rapor hazırlıyor.  


Buradaki Sekoya Ağaç Fosilleri 50-60 milyon yıl önceye ait bir ağaç türü olarak nitelendiriliyor. Şu an kadar yapılan araştırmalara göre Türkiye’de bu kadar yaşlı ağaçlara rastlanmadı. Ege bölgesinde zaten ilk. Mevcut literatür taramalarına göre Türkiye’deki en yaşlı ağaç fosilleri arasında.


Oluşturulan inceleme kurulu bölgeyle ilgili sit alanı ilan edilmesine yönelik olumlu rapor verdi. Bundan sonraki süreçte raporu  bakanlık bünyesindeki uzmanlar inceleyecek ve nihai kararı verecek. Kararın 2024 yılının ilk aylarında sit alanı olarak ilan edilmesi bekleniyor.
Uşak Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü her iki yer için Bakanlık nezdinde çalışmalarına devam ediyor 
UŞAK’TAKİ TESCİLLİ ALANLAR


Uşak’ta şu anda Ulubey kanyonları, Karacaahmet köyünde kemiklitepe fosil yatakları ve  Aksaz hamamı doğal sit alanı olarak tecil edilmiş durumda.
Sekoya Ağaç Fosilleri, Taşyaran Vadisi, Eşme Düzköy’de peri bacaları tescil aşamasında.
Çalışmalar sürdüğü olumlu yönde devam ediyor. 
Konuya ilişkin Uşak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Bakanlık nezdinde çalışmalarını devam ettiriyor. 

MAĞARA: Oluşumunda insan etkisisin bulunmadığı doğal mağaralardan; içinde mağara ekosistemini oluşturan ve belirgin özellikleri ile kendini belli eden şekil ve yapılar, birbiriyle yaşamsal bağı olan canlı toplulukları, gelişen veya canlılığını devam ettiren karakteristik fiziksel ve kimyasal çökeller ve herhangi bir müdahalede gelişim döngüsü bozulacak hassas bir yaşam alanı bulunan mağaralar tabiat varlığı olarak koruma altına alınıyor.

DOĞAL SİT ALANI: Jeolojik devirlere ait olup, ender bulunmaları nedeniyle olağanüstü özelliklere sahip yer üstünde, yeraltında veya su altında bulunan korunması gerekli alanlardır. Doğal sit alanları da kendi içinde üç gruba ayrılıyor.
HABER / ZÜLAL KARADEDELİ
 

Editör: Mevre Kaya