Ziyarette konuşan Yüksel Murat Dağı’nın Türkiye’de kullanılabilir suların yüzde 40’nın kaynağı olduğun bu nedenle dünyanın 8. Harikası olarak nitelendirildiğini söyledi. Ekosisteme olan katkısının tartışılamayacağını aktaran Yüksel ; “ Kanser vakaları son dönemde çoğalsa da Murat Dağı sayesinde Uşak’ta Koah hastalığı az gözükmektedir. Sakarya’ya, Büyük Menderes’e, Gediz’e ve Susurluk çayına hatta Eber gölüne bile suyunu Murat Dağı verir. “ dedi.
“Murat Dağı’ndaki olası bir facianın muhatabı 15 milyonluk bir coğrafyadır”
Uşak ve Kütahya’nın içme suyunun tamamını Murat Dağı tarafından karşılandığını, Eskişehir’in de su ihtiyacının önemli bir kısmının buradan geldiğini belirten yüksel ; “ Şimdi burada siz bir altın madeni açarsanız bu suyu kaybedebilirsiniz. Ayrıcı siyanür kirliliği ile veya orada oluşacak asit kaya drenajları ile bu sular kirlenecektir. Öte yandan bu bölge 1. Derece deprem bölgesi, Kışla Dağı’nı gördük orada milyon metrekarelik havuzlar yapıldı, bu deprem bölgesinde siz ne kadar siyanürü kontrol altına aldım derseniz deyin doğa ile baş edemezsiniz. Deprem bölgeleri 30’ar yılık periyotlarda enerjilerini açığa çıkarır. 50-60 yıl içerisinde muhakkak bu deprem yaşanacaktır. Böyle bir durumda etki alanı 15 milyonluk bir coğrafyadır. “ şeklinde konuştu.
“Siyaset Üstü Bir Davranış Sergilenmesini İstiyoruz”
Gündemde Kaz Dağları’nın olduğunu ancak Murat Dağı’nın Kaz Dağları’ndan daha fazla bir alanı etkilediğini iddia eden Yüksel 19 Ağustos 2019’da Gediz Karaağaç köyünde bilirkişi incelemesi olduğunu hatırlattı. Yüksel ; “Oraya hakim nezaretinde bilirkişiler gelecek değerlendirmelerini yapacaklar. Biz hukuki süreç içerisinden o gün orada yerimizi almak istiyoruz, toplu gidilmesini istiyoruz. Siyasi söylem ve eylem yapılmaması, siyaset üstü bir davranış sergilenmesini istiyoruz.” İfadelerini kullandı.
“Murat Dağı Kışla Dağı’na dönmesin”
Ahmet Mıdık Murat Dağı’nda altın madeni açılmaması için topyekun bir mücadeleye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Mücadelenin başarılı olması için organizasyona ve koordinasyona önem verilmesi gerektiğini aktaran Mıdık; “ Uşak’ta bir çok sivil toplum örgütü var, 700-800 dernekten bahsediliyor. Bunun en azından 30-40 tanesini bu konuya kanalize edebilsek büyük başarı ama yok. Üzülerek söylüyorum bizim Uşak’ta ferdiyetçilik hakim. Madem Belediye altın madenine karşı bu organizasyona yardımcı olması lazım. Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgeleri kesinlikle bu işe müdahil olması lazım. Neden Uşak milletvekilleri bir araya gelip Uşak’ın ortak sorunu olan bu konuda bir açıklama yapmıyorlar? Böyle bir duruş bütün Uşaklıların bir olması için örnek teşkil etmez mi?
Sizin bu iyi niyetli çalışmalarınızı taktirle karşılıyorum, sonuçta Uşak bizim, hepimizin. Benim korkum aynı Kışla Dağı altın madeninde olduğu gibi ferdi mücadele yapıp sonrasında dağılmak. Sonucu görüyorsunuz” dedi.