UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Rize Milletvekili Harun Mertoğlu ve 72 Milletvekilinin imzası bulunan yasa teklifinde Türkiye’nin 2004 tarihinden bu güne uyguladığı “Kısırlaştır-Sal Metodu”nun yetersiz olduğu iddia edildi ve gerekçede konuya ilişkin olarak şu ifadelere yer verildi: “Bilimsel verilere göre, sahipsiz hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi maksadıyla tüm popülasyonun yüzde 70'inin kısırlaştırılması gerekmektedir. Ülkemizde bir yılda en fazla 342 bin 879 hayvan kısırlaştırılmış olup bu rakam popülasyonun (4 milyon) yaklaşık yüzde 8,5'i oranına denk gelmektedir. Bununla birlikte; sürü halinde yaşayan sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmasının saldırgan davranışları azaltmadığı, bu davranışlara ilişkin bir etkiye sahip olmadığı hatta bazı durumlarda saldırganlığın da arttığını gösteren bilimsel çalışmalar mevcuttur” ifadeleri kullanıldı.
BELEDİYELERE 4 YIL VERİLDİ
Kanun teklifinde 31/12/2028 tarihine kadar büyükşehir belediyeleri, il belediyeleri ve nüfusu 25 bini aşan belediyelerden hayvan bakım evleri kurmaları ve mevcut bakım evlerinin koşullarının iyileştirilmesi isteniyor. Bu tarihe kadar da hayvan bakımevleri kurmak, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmek ve sahipsiz hayvanlara sahiplendirilinceye kadar bakmak için kesinleşmiş en son bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırmaları büyükşehir belediyelerinde bu oranın binde üç olarak uygulanacağı ve ayrılan bu kaynağın başka bir amaçla kullanılamayacağı hükme bağlanması istendi.
HAYVAN BAKIM EVLERİNE ALININ HAYVANLAR TEKRAR SOKAĞA SALINMAYACAK
Kurulacak barınaklarda sokaklardan toplanan hayvanlar kısırlaştırılacak ve sahiplenene kadar burada bakılmaya devam edilecek yani tekrar sokaklara salıverilmeyecek. Burada özellikle CHP tarafından ciddi tepkiler geldi. Hayvanları hapsetmenin insani bir davranış olmadığını belirtilirken sosyal medya aracılığıyla “Üretimi durdur, ticareti yasakla; kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat” mottosu paylaşılıyor.
Ayrıca teklife göre kedi ve köpek sahiplerine, hayvanlarım en geç 31/12/2025 tarihine kadar dijital kimliklendirme yöntemleriyle kayıt altına aldırma zorunluluğu getirildi. Aykırı davranışlara ilişkin para cezaları da kayda değer şekilde artırıldı.
HAYVANLARA NE ZAMAN “ÖTENAZİ” YAPILABİLİR?
Teklifin en tartışılan maddelerinden biri de hayvanların öldürülmesi. Ötenazi olarak değiştirilmesi teklif edilen konun maddesi şu şekilde:
MADDE 5-5199 sayılı Kanunim İkinci Kısım Dördüncü Bölüm başlığında yer alan "Öldürülmesi" ibaresi "Ötanazisi" şeklinde ve 13 üncü maddesinin başlığı "Hayvanların ötanazisi" şeklinde değiştirilmiş, maddeye birinci fıkradan önce gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve mevcut ikinci fikrasının ikinci cümlesinde yer alan "Öldürme esas ve usulleri" ibaresi "Öldürme ve ötanazi işlemine ilişkin esas ve usuller" şeklinde değiştirilmiştir. "Bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılır. Sahipsiz hayvan popülasyonunun; kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına
veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilir,"
Bu konuda da toplumda ciddi bir şekilde itiraz söz konusu. Her ne kadar bir önceki kanunda da Hayvanların Öldürülmesi 13. Maddede düzenlense de belirtilen durumlarda yerel yönetimlere ötanazi yetkisi verilmesi istenmiyor. Konuya ilişkin CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba da sosyal medya aracılığıyla paylaştığı videoda şu ifadeleri kullandı: “ Sokakta yaşayan hayvanları esarete, ölüme mahkum etmek için hazırlanan bu yasa tasarısına oyum hayır. Üretimi durdur, ticareti yasakla; kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat. Sevgili yol arkadaşım; bu çağrıya ses olur musun ?”
FOTOĞRAF: BAYRAM ALİ KELEŞ