Konuyla ilgili bir açıklama yapan Türk Sağlık Sen Uşak Şube Başkanı Mehmet Özkuk, “Enflasyon yüksek seyrini koruyor. Kamu çalışanlarının ve memur emeklilerinin alım gücü her geçen gün düşüyor. Maaşlar enflasyon karşısında eriyor.  Bizler, emekliler başta olmak üzere çalışanlarımızın ekonomik durumlarını iyileştirecek, beklentilerini karşılayacak, verilen sözlerin tutulduğu düzenlemeler bekliyoruz.  Ama uygulama, ekonomideki olumsuzlukları çalışanların haklarından kısarak düzeltmek yolunda kurgulanıyor.  Geçtiğimiz günlerde kamuda tasarrufu amaçlayan bir genelge yayınlandı.  Kamu kaynaklarının etkili ve verimli bir biçimde kullanılmasının ve israftan kaçınılmasının yalnızca belli dönemler için değil her zaman uyulması gereken bir kural olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede kamu kaynaklarının tasarruflu kullanılmasına bizler de destek veriyoruz. Ancak tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemelerin kamu bütçesine katkı yapmayacağı aksine olumsuz sonuçlar doğuracağı inancındayız” dedi.
“Özellikle kamuda servis hizmetlerinin kaldırılması hem ekonomik hem de hukuki boyutları bakımından sorunlu bir uygulama olacaktır” diyen Mehmet Özkuk, şöyle konuştu:
“Servis hizmeti lüks değildir. Bir ihtiyaçtan doğmuştur. Ulaşımı zor olan kurumlara erişimi kolaylaştırmak, verimliliği ve etkinliği artırmak ve ulaşım giderlerinden tasarruf etmek amacıyla getirilmiş bir uygulamadır. Servis hizmetlerini kaldırdığınızda, bu hizmetten faydalananlara toplu taşım kartı verilecektir. Bunun bir maliyeti vardır. Bazı kamu çalışanlarımız özel araçlarını kullanmayı tercih edecektir. Bu durumda hem ulaşım masrafları devam edecek hem özel araçlar nedeniyle şehrin trafiğine olumsuz etkisi olacak hem de büyük oranda dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt tüketimi artacaktır. Bu uygulamanın ekonomik olarak hiçbir katkısı olmayacağı açıktır. Bunun yanında servis hizmetlerine ve toplu taşım kartlarına ilişkin olarak toplu sözleşme ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları bulunmaktadır. Bu kararlar, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın uygulanırlar. Dolayısıyla kanun hükmündedirler. Kanun hükmündeki bir uygulamanın normlar hiyerarşisinde daha aşağıda bulunan genelge ile kaldırılması hukuki değildir.  Kaldı ki, toplu sözleşme ile karar altına alınmış bir konunun, tek taraflı olarak idari bir kararla iptal edilmesi toplu sözleşmenin özerkliğine de aykırıdır.  O halde bütün toplu sözleşme hükümlerini iptal etmek mümkün hale gelecek, toplu sözleşmelerin hiçbir geçerliliği kalmayacaktır.”
Emekli maaşlarına da değinen Mehmet Özkuk, şöyle konuştu: “Emekli maaşlarının da görev aylığının yarısına düşmüş olması nedeniyle tüm çalışanlarımız 65 yaşına kadar görevde kalmayı tercih etmeye başlamış, emeklilik adeta bir kabusa dönüşmüş durumdadır. Birçok kurumda, özellikle kiraların yüksek olduğu illerde boş kalan kadrolar nedeniyle hizmetler aksamaktadır. Durum böyleyken kamuya personel alımını emekli olan kamu çalışanı sayısıyla sınırlamak, kamu hizmetlerinin kalitesinden, etkinliğinden ve verimliliğinden vaz geçmek demektir. Bu durumda hastaneler doktorsuz, hemşiresiz, okullar öğretmensiz, postaneler dağıtıcısız, kurumlarımız memursuz mu kalacaktır? Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda daha etkili ve verimli hizmet üretmenin yolunun hakkaniyet ve adaletten geçtiğine inanıyoruz. Kamu çalışanlarının hakları üzerinden tasarruf sağlama imkân ve ihtimali bulunmamaktadır.  Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır.  Külfeti kamu çalışanına ödetmeden önce nimetten de çalışanlarımıza pay verilmelidir. Yemediği yemeğin faturasını ödemek ne derece hakkaniyetlidir?”. 

Muhabir: HALİL ASLAN