Uzm. Dr. Hüseyin Kaya, “Halk arasında mide ve bağırsak üşütmesi olarak bilinen gastoenterit; ateş, bulantı, kusma ile birlikte veya bunlar olmaksızın dışkı kıvamında yumuşama/cıvıklaşma veya dışkı miktarında artış yani ishal olarak tanımlanır. Genellikle virüs, bakteri veya parazitlerden kaynaklanan bu sorun her yaştan insanı etkilese de, özellikle çocuklarda daha sık görülmektedir.  Çocuklarda dışkılama miktarı yetişkinlerden farklıdır. Örnek verilecek olursa anne sütü alan bebeklerde günlük dışkılama 3-7 kez görülürken, ek gıda döneminde bu rakam daha az sayıdadır. Azalma eğiliminde olsa da ishal ve komplikasyonları, gelişmekte olan ülkelerdeki 5 yaş altı ölümlerin hala %20’sini oluşturmaktadır” dedi.

Uzm. Dr. Hüseyin Kaya, “Çocuklarda gastroenteritin çoğunlukla sebebi virüslerdir. Bunun yanında bakteriler, parazit enfeksiyonları, besin zehirlenmeleri de ishale neden olabilir. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında salgınlar halinde görülebilir. Saptanabilen etkenler arasında en sık görülenler rotavirüs, adenovirüs ve norovirüstür. Kirli yiyecek veya su tüketilmesi, ortak kullanım alanları (tuvalet, banyo, mutfak, musluk başlıkları, havlu) başlıca risk faktörleridir. Rotavirüs gastroenteriti; çocuklarda gastroenterite en fazla neden olan viral etkenlerdendir. Tipik olarak ateş, kusma ve 5-7 güne kadar süren sulu ishal yapabilir. Yaz aylarında ve 6-24 ay arası çocuklarda daha sık görülür. Bebeklik döneminde yapılan aşılamayla, daha sonra geçirilebilecek olan rotavirüs enfeksiyonunun şiddeti ve sıvı kaybına bağlı hastanede yatış gereksinimi azaltılabilir” diye konuştu.

Sulu veya cıvık dışkılama, mide bulantısı ve kusma, kramp şeklinde karın ağrısı, küçük çocuklarda huzursuzluk, ateş, iştah azalması, halsizlik ve ağız kuruluğunun belirtiler olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Hüseyin Kaya, şöyle devam etti: “Gastroenterit çoğu zaman 1-2 günde kendi kendini sınırlar fakat ishal ve kusma birkaç günden uzun sürüyorsa, 39 C’den yüksek ateş varsa, dışkıda kan görüldüyse ve çocuğunuzda sıvı kaybı belirtileri varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Huzursuzluk, halsizlik, ağız kuruluğu, ağlama sırasında gözyaşının olmaması, idrarda koyuluk, idrar miktarında azalma veya hiç olmaması, bebeklerde kafa kemiklerinin ortasındaki yumuşak bölgede çökme varsa sıvı kaybından bahsedilir ve hastaneye ulaşılmalıdır. Çocuklarda gastroenterit tedavisinde bol su tüketilmesi önerilir. Süt ürünleri, lif içeren, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulması gerekir. Viral gastroenteritlerin etkili bir ilaç tedavisi yoktur. Bu yüzden en etkili tedavi yöntemi korunmadır. Kirli suların ve yiyeceklerin tüketilmemesi, tüm meyve ve sebzelerin tüketilmeden önce yıkanması, ortak kullanım alanlarının temizliği, ılık su ve sabun ile en az 20 saniye el yıkama, rotavirüse karşı aşılama başlıca alınabilecek önlemlerdendir. Yüksek ateş, kanlı ishal, enfeksiyon belirtilerinde yükselme, dışkı tahlillerinde bakteriyel enfeksiyondan şüphelenilen durumlarda doktorunuzun önerdiği antibiyotik tedavisi kullanılmalıdır.”

BERKAY ÖZYAYLA

Editör: Halil Aslan