Opr. Dr. Erol Uysal, “Gözlerimizin hastalıkların yorgunluğun sağlığın en yoğun olarak dışarıya yansıtıldığı bir alan olduğunu hep söylemekteyiz. Yine vücuttaki bir rahatsızlık durumunda gözlerde de belirtiler olmaktadır. Göz nezlesi olarak değerlendirilen durumda gözlerde sulanma, ışığa hassasiyet, burunda akma ile birlikte görülebilmektedir” dedi.
Erol Uysal, “Göz nezlesi tedavisinde özellikle bakteriyel konjonktivit söz konusuysa genellikle topikal olarak göz damlası veya merhem formunda verilen bir antibiyotik reçete edilebilir. Antibiyotiklerin amacı enfeksiyonun süresinin kısalması, komplikasyonların azaltılması ve bulaşma durumunun azaltılmasıdır. Alerjilerin neden olduğu bir göz nezlesi durumu varsa reçeteli veya reçetesiz göz damlalarını içeren bir tedavi değerlendirlir. Bunlar, alerjik reaksiyonları kontrol etmek için antihistaminikler veya steroidler veya dekonjestanlar gibi antiinflamatuar ilaçlar içerir” diye konuştu.
Genelde vücutta alerjik durumların varlığında olan bu durumun öncelik olarak sadece gözde olabildiğini ifade eden Erol Uysal, “Tüm vücutta alerjik semptomlar olarak başlayabilir. Gözde sulanma, kızarıklık, kaşıntı ile başlayıp sonrasında çapaklanma eklenebilir. Bazı durumlarda vücutta kırgınlık ile başlayıp gözlerde sulanma ve ağrı sonradan eklenebilmektedir. Gribal veya mevsimsel olarak gözlenebilmektedir” diye konuştu.
Göz nezlesinin genelde her iki gözde meydana gelmekte olduğunu kaydeden Uysal, “Alerjik , virüs, bakteri sebeple olabilmektedir. Virüs ve bakteriyel olduğunda bulaşabilme özelliği gösterir. Her türlü göz nezlesi durumunda bir göz hekimince muayene olunması gerekir. Tedavi uygulanmadığında hastalık süresi uzamaktadır ve bulaşma riski artmaktadır” dedi.
AA