Bilal Kara, “Memur-Sen olarak bizler her zaman zalimin karşısında durmayı mazlumun yanında yer almayı kendimize şiar edindik. Biliyorum ki sizlerde aynı hedefler uğruna mücadele ediyorsunuz. Bugün ne yazık ki Gazze'de insanlık suçu işleniyor. Katil İsrail durmak bir yana savaşı ve çatışmayı tüm Ortadoğu’ya yaymak için uğraşıyor. Bu süreçte sayıları 40 bini aşan masum insan acımasızca katledildi. Görünen o ki bu sivil katliamını erkekler durduramayacak ama inanıyorum ki evlat kaybetmiş bir annenin duygularını paylaşan anneler yani kadınlar bu zulme son verecektir” dedi.
Katil İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın bir yılını doldurmak üzere olduğunu hatırlatan ve İsrail’in tüm bölgeyi kanlı bir savaşa doğru sürüklediğini belirten Kara, “Gazze’de olanları hepimiz görüyor ve biliyoruz… 40 binden fazla kardeşimiz, evladımız, annemiz, bebelerimiz bombalar altında can verdi. Hastaneler, ambulanslar, okullar, camiler, pazar yerleri, yardım kuyrukları vuruluyor. Açlık, sefalet, fosfor bombaları, işkence… İnsanlık dışı ne varsa Gazze’de yaşanıyor. 300 bin ev yıkıldı, konutların %80’i yok oldu! Su yok, ekmek yok, ilaç yok, hastane yok, güvenli hiçbir alan yok. Gazze’de insanlık onuru katlediliyor. Uluslararası hukuk hiçe sayılıyor. Bugün burada, birlik ve dayanışmanın her zamankinden daha önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Ancak bir araya gelerek, haklarımızı savunabilir, adaleti sağlayabilir ve daha iyi bir gelecek için mücadele edebiliriz. İnanıyorum ki Fildişi'deki emek hareketi, bu kongrede alınacak kararlarla daha da güçlenecek ve Fildişi’nin geleceğine olumlu bir katkı sağlayacaktır” dedi.
Filistin’i devlet olarak tanımayanların, İsrail’in eylemlerini de vahşet olarak tanımlamaya yanaşmadığını belirten Kara, “İşte Filistin, bu yüzden soykırımı yaşıyor. Filistinliler bu yüzden çocuklarına, yeni doğan bebeklerine doyamıyorlar. Arap dünyası, Körfez sermayesi, Ortadoğu’nun güçlü devletleri Avrupa taktiği kullanmaya kararlı gözüküyor. ‘Bana dokunmayan, kazancımı azaltmayan, menfaatlerimi arttıran eylem; kan akıtsa da, vahşet ya da soykırım olsa hatta İsrail’den de gelse benim için sorun oluşturmaz’ diyen bir devlet kitlesi ve insan toplumu var artık Avrupa’da” dedi.
Büyük Memur-Sen ailesi olarak, katil ve zalim İsrail yöneticilerini kınadıklarını ve lanetlediklerini de söyleyen Memiş, ALLAH’ın, zalimleri mutlaka kahredeceğini, İsrail’in kandan beslenen yöneticilerinin de mutlaka kahrolacağını söyledi.
İsrail’in, Filistin ve Gazze’de kan dökmeye ve işgale devam etmesi halinde tarihçilerin Hitler’i yeniden yazmak zorunda kalabileceğini ifade eden Kara, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Batılılardan her zulüm gördüğünde Anadolu’nun kapılarını Yahudilere açan Selçuklu’nun, Osmanlı’nın torunlarının sabrını taşırma! Ey İsrail, mevcut toprakların bir kısmında kiracı, büyük bir kısmında işgalcisin. Senin Otadoğu’daki kiracılığın da işgalciliğin de bitecek. Bugün senin elinden kan, zulüm ve vahşet yükselen topraklardan Filistin devleti eliyle kardeşlik, bereket ve insanlık yükselecek. Memur-Sen olarak, buradan sesleniyoruz. Müslüman uyumayacak kardeşine sahip çıkacak. Ümmet, duyarsız kalmayacak Filistin’i İsrail zulmünden kurtaracak. İnsanlık uyumayacak, Filistin devletini tanıyarak İsrailin Filistin’deki işgaline son verecek. Çok beklemeyeceğiz. İnsanlığın ortak düşmanı haline gelen kanlı, katil ve vahşi korsan devlet İsrail’in Filistin elinden olan çöküşünü hep birlikte göreceğiz.”