Mimarlar Odası İl Temsilcisi Çağlar Samancı, Uşak Şehir Konuşmaları programında İbrahim Ethem Karahan’ın sorularına yanıt verdi. Burada son dönemlerde vatandaş tarafından tepki toplayan ve kafeteryaların sigara içme alanı olarak görülen kaçak yapılara değindi. Kaçak yapılarla mücadelenin adalet çerçevesinde yapılmasını isteyen Samancı, kanuna aykırı alınan taahhütlerin geçerli olmadığını dile getirdi.
Samancı, “Mimarlar odası şehircilik alanında boşluk olduğu için çok fazla müdahil oluyor. Biz yeşil alanların yeteri kadar olmasını istiyoruz. Yıllardan beri gelen betonlaşma ve rant politikası yeşil alanı yetmez hale getiriyor. Bir planlama yapılıyor. 10 apartmana 1 yeşil alan düşüyor. Bunu SSK evlerinden örnek verelim. Burada arsanın yüzde 30 taban alanı kullanılır ve buna göre yeşil alan imal edilir. Buna göre bir yeşil alan planladınız ve Ata Park’ı yaptınız. Kocaman binalar yapınca Ata Park yetmiyor artık. Bu sadece Uşak Belediyesinin suçu değil, hepimizin suçudur. Mimarların suçu da yok mu? Biz netice itibariyle betonarme evler çiziyoruz. Müşteriler bir şeylerden fedakarlık yaparsa nitelikli bina elde edilir” dedi.
“Kentte bir defa imara aykırı ve ruhsatı olmayan binaları temizlemek lazım. Herkes bir şey yapmış ve bir defa park olan alanları temizlemek gerekiyor. Herkes bir işletme kurduğu zaman orası kullanılmaz hale geliyor. Kent park gibi ve bizdeki sorun 1955’e kadar imar planı gelmediği için kent merkezinde yeşil alan kalmamış. Kentin yakınında yaşayanlar çok yeşil alan konforuna sahip değiller. Kent parkı kaybetmeseler iyi” diyen Samancı, şöyle devam etti: “Ön, arka ve yan bahçeler apartman sakinlerine aittir ve bahçe olan alanlar hiçbir şekilde kapatılamaz. Hiçbir imza ile taahhüt alınamaz ve taahhüt alınıyorsa bu kanuna aykırı olduğu için geçersizdir. Bütün Türkiye’de şu anda şöyle bir uygulama var. Vatandaş daireyi satıyor ve satarken diyor ki ön bahçenin kullanımı bana ait. Kapatıyor ve burayı kafenin sigara içilen bölümü diyor. Buradaki amaç esnafı zora sokmak değil. Böyle yapılan bütün imalatların tamamı kaçar ve buraya işyeri ruhsatı veriyorsunuz ve burada bir kaza olsa ruhsat veren suçlu. Siz mal sahibi olarak yerinizi büyütüyorsunuz ve yukarıdaki vatandaşın hakkına giriyorsunuz. Ön bahçede yeşil alan kalmıyor ve insanlar yürürken yeşil alan göreceği yerde kafelerin ön bahçelerini görüyor. Kenti gezin bakın ve her yerde bunlar var. Kılıç kesecekse herkesi kesmeli. Rızaya dayalı yapılması lazım. Ya da şöyle diyeceksiniz ön bahçenin kullanımı apartmana aittir ve bunu hiçbir yerde yaptırmıyorum diyeceksiniz. Adalet vatandaşın yaptığı küçük kulübeden tutun da otoparka kadar her yere aynı işlem yapılmalı.”
UŞAK VALİLİĞİ VE RAGIP SOYSAL KÜTÜPHANESİ TESCİLLİ DEĞİL AMA YIKALAMAZ
Mimarlar Odası İl Temsilcisi Çağlar Samancı, kentin her geçen gün büyüdüğünü belirterek, “Sadece mimari yapıyla iş bitmez, doğru şehircilik de gerekir. Doğru planlama, doğru yapılanmayı da getiriyor. Ben son yıllarda iyi mimari örnekler de görmeye başladım. Mimari yapıları zaman zaman çekip envantere ekliyoruz. Eskileri de alıyoruz. Modern mimarlık örneği olan 2 yapı var ve bunların 2’si de envanterde. Valilik binası 1960’da yapılmış ve mimarlar odası bunu tehlike altındaki mimari varlık olarak yayınladı. Ragıp Soysal Kütüphanesi modern bir mimarlık örneği ve burası Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilmemiş ama yine de yıktırılmıyor. Burasını babam yapmış ve ödeneğini Ragıp Sosyal karşılamış. Örnek evler çok başarılı bir sosyal konut projesidir. Villadır ve özünde evdir. Şehircilikte de bu okutulabilir. Şehircilik anlamında baktığınızda şehir, güneye doğru büyüyor. Tarımsal ve verimli arazilere doğru bir genişleme var. Biz isteriz ki kentin kuzeyi gelişsin. Antik kentlere baktığınız zaman hep dağın yamacındadır. Bizim şehirde hep kolaya kaçıldığını görüyoruz. Şehirciliğin gelişmesi lazım ve bununla birlikte mimari de gelişir” ifadesini kullandı.