Binanın pasta gibi yarısının yıkılacak olması, Birgül Sokak’ı kapsamadığı için buradaki konutlar gün yüzüne çıkmayacak. Uşak Belediyesi’nin 1978’de inşaatına başladığı ve o dönemde içinde otelin de bulunduğu bir yapıya öngörerek inşaatına başladığı, fakat darbe nedeniyle bazı değişikliklere uğrayan Belediye İşhanı, kentte uzun yıllar görüntü kirliliğine neden oldu. Belediye İşhanı binasının yıkılacak olması, çevresinde bulunan tarihi yapılarla donatılmış sokakların gün yüzüne çıkması için bir fırsat olarak görüldü. Fakat önceki dönemlerde belediye işhanı kapsamında işyerlerini çıkartan bazı işletmelerin bulunduğu bölümlere dokunulmama kararı alındı. Kanun gereği, önceki belediye yönetimi, sadece belediyenin yüzde 70’ne sahip olduğu bölümü yıkma kararı aldı. Yeni gelen Uşak Belediyesi yönetimi de bu karara uydu ve Hamzalar Konağı ile diğer tarihi dokuların yer aldığı Birgül Sokak tarafı yıkılmayacak.
UŞAK’IN KALORİFERLİ EVİ BU SOKAKTA YER ALIYOR
Uşak’ta daha önce restorasyonu gündeme gelen Hamzalar Konağı’nda şu ana kadar kayda değer hiçbir çalışma da yapılmadı. Uşak’ın köklü ailelerinden biri olan Hamzaoğlu ailesi, 1900’lü yılların başında Köme Mahallesi Birgül Sokak ve Yamak Çıkmazının bulunduğu bölgeye bir konak inşa etti. Yapıldığı döneme göre 10 numara 5 yıldız olan konağın içine muazzam bir hamam tertibatı da döşendi ve bu tertibatla kentteki ilk kaloriferli ev de inşa edilmiş oldu. Konağın içinde o dönemi yansıtan el dokuması halılar, tablolar ve bazı sanat eserlerinin de bulunduğu ifade ediliyor. Konağın sahipleri ve mirasçılarının büyük bölümünün Milli Mücadele döneminde cephede savaşa gittiği ve burada şehit düştüğü de tarih gönüllülerince belirtiliyor.
BU BİNADAN HAZİN BİR HİKAYE ÇIKTI
Konağın sahibi olan ve kentte dönemin en varlıklı ailelerinden halıcı Hamzazade Ali Efendi’nin dönemin en varlıklı isimlerinden biri olduğu bilgisini verildi. Hamzazade Ali Efendi’nin işlerinin bir dönem kötü gitmesi nedeniyle iflasın eşiğine geldiği ve intihar ederek yaşamına son verdiği de rivayet ediliyor. Hamzazade ailesinden kimsenin kalmaması nedeniyle binanın mülkiyetinin de devletin eline geçtiği ve burada bir süreliğine çiçek işi yapan bir esnafın kiracı olduğu da kaydediliyor. Bir dönemin ihtişamlı binası, bugün gelinen noktada kaderine terk edilmiş görünüyor.