Uşak’ta 4 asırdır baharat, aktar ve mühür kazıma işleriyle uğraştıklarını anlatan Ahmet Amcaoğlu mühür kazıma mesleğini dedesinden ve babasından öğrendiğini söyledi.
Bu mühürleri okuma yazması olmayanlar, hasta olup eli ayağı titreyenler ve Uşak’a gelen yabancı menşeli vatandaşların kullandığını ifade eden Amcağolu, mührün hazırlanış sürecini şu şeklide anlattı; “ Her yazdığımız mührün standartları farklıdır karakterler birbirine uymaz, elli tane isim soy isim yazsam, punto, yazım şekli, büyüklük olarak kesinlikle birbirini tutmaz. İkinci olarak biz bunu yazdıktan sonra noter tasdikleyip onaylıyor ondan sonra kullanılıyor. Noter tasdiki olmadan resmi kurumlar kabul etmiyor”
Kendisinden sonra bu mesleği devam ettirecek birinin olmadığını vurgulayan Amcaoğlu bu anlamda mesleğinin son temsilcisi durumunda. Mühür kazıma mesleği de kaybolmaya yüz tutan meslekler arasında.
Amcaoğlu mühür kazıma işleminin nasıl yaptığını ise şu şekilde anlattı; “ Mühür aynı kaşelerde olduğu gibi ters yazılıyor ki basıldığında okunsun. Mümkün olduğunca karakterleri düzgün ve okunaklı bir şeklide yazmaya gayret ediyorum. Kullandığımız malzemeler ise: Mühür, üreticiden dökümcüden aldığımız bu mühür, pirinç ve bakır karışımından yapılıyor. Elimizdeki el pensesi dediğimiz bir mekanizmamız var, rahat kullanabilmemiz, bileğimizi rahat hareket ettirebilmemiz için buna mührümüzü sıkıştırıyoruz. Bir tane de elmas ucumuz var, eğelerimiz var. Ben şu anda iki çeşit eğe kullanıyorum ince ve kalın. Kalın eğeyi yüzeyi temizlemekte kullanıyorum, temizledikten sonra ters bir şekilde elmas ile yazıyorum, ince eğe ile de üzerindeki pütürleri düzeltip müşterimize veriyoruz.”
HABER / BAYRAM ALİ KELEŞ