Yayınlanan istatistiklere göre Türkiye kendini taşımakta zorlanan bina sayısını yüzde 1 olduğu kabul edildiğini bilgisini veren Alp bu verilere göre Uşak’ta 400 binanın kendi kendine yıkılabilecek kadar problemli olabileceğini söyledi.
UŞAK’TA 1999 ÖNCESİNDE YAPILAN 28 BİN BİNA BULUNUYOR
Türkiye genelindeki bazı binaların mimarlık hizmetleri almadıkları için risk altında olduğunu ifade eden Alp İstanbul’da yıkılan bu yapının bir bölümünün ruhsatlı bir bölümünün de ruhsatsız olduğunu, sonradan da değişik müdahaleler yapıldığı yönde açıklamalar yapıldığını belirtti. Alp ayrıca binada deniz kumu gibi tuzlu bir maddenin de kullanıldığı yönünde bilgiler aldığını söyledi. Alp: “ Bu bilgiler ışığında Uşak geneline baktığında Uşak’ta 40 bin bina mevcut. Bunların 28 bini 1999 depremi öncesi yapılmış durumda, bu binaların bir kısmı 2981 sayılı imar affı kanununa göre ruhsatlanmış veya belgelenmiş, bir kısmı hali hazırda belgesiz, ruhsatsız, bir kısmı 2018 yılı öncesi yapıları kapsayan imar affı denen mevzuata göre kaçak yapılmış olduğu halde belgelenmiş durumda.” Şeklinde konuştu.
99 ÖNCESİ YAPILAN BİNALAR RİSKLİ
Bu anlamda 99 öncesi yapıların genel anlamda deprem yönetmelikleri çok değişmiş olduğu için risk altında olduğuna dikkat çeken Alp; “ Bir kısmı ve tamamı kaçak yapılmış binalarda da risk çok yüksek. Siz taşıma kapasitesinin ne olduğunu bilmediğiniz bir sisteme yükleme yapıyorsunuz ve bu binalar deprem bile olmadan kendi kendine yıkılacak duruma gelmiş durumda. Bunların bazılarına riskli yapılar kapsamında ister kendi talepleri ister belediyelerin istekleriyle incelendi ve yıkıldı. Bunun en bariz örneği hükümet binasının yanında yer alan 1970’li yıllarda yapılan bir bina vardı, o bina riskli olduğu için kendini ayakta tutamayacağı yönünde verilen rapor sonrasında belediyenin başvuru sonucu yıktırılmıştı.” Dedi.
“BU TİP BİNALARIN YIKILMASI İÇİN DEPREME GEREK YOK”
Uşak’ta kendi kendine yıkılacak kadar çürük binaların olabileceğine vurgu yapan Alp: “Bizler mühendis, mimar, teknik insanlar olarak bu konularda vatandaşlarımızı uyarılarımız sık sık uyarıyoruz. Bugün de uyarılarda bulunmak isteriz.” Dedi.
Bu binaların yıkılması için bir depreme gerek olmadığının altını çizen Alp konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı; “ Yaklaşık 4 yıl önce İstanbul Kartal’da yıkılan binanın yıkılmadan önce yıkılan binada öncesinde çatırdama sesleri geldiği ve içinde yaşayanların bir kısmının binayı terk ettiği ilgili bir söylem var. Yine İstanbul’da 2-3 binada ses geldiği için boşaltıldı ve belediyelerin yaptığı incelemede binaların riskli olduğu görüldü ve anında yıkıldı. Bu anlamda bazılarında ses verme ihtimali var. Yıkılma öncesi taşıyıcı sistem ve taşıyıcı olmayan elemanlara patlamalar, çatlamalar meydana gelirken ses çıkabilir ama hiçbir uyarı vermeden de gelebilir bunun bir garantisi yok.”
VATANDAŞ NASIL ÖNLEM ALMALI?
Alp vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
“1- Binanın tamamı kaçaksa kesinlikle bir inceleme yaptırın,
2- Binanın belli bölümleri kaçaksa incelenmesinin talep edilmesinde büyük fayda var.
3- Binanız uzun zamandır bakımsız, düzensiz taşıyıcı sistemlerindeki demirler ortaya çıkmış ve paslanmışsa kontrol ettirilmeli,
4- Beton ve elemanların bazılarında donma, çözülme olayları sebebiyle zararlar oluştuysa binanın yıkılma riski vardır, incelenmeli,
Binanın taşıyıcı sistemine müdahale olduysa, kolon-kiriş kesildiyse, tuğla duvarları alındıysa bu binaların sahipleri bir an önce teknik kişilere müracaat etmesi gerekiyor.”
