Türk-İş Uşak İl Temsilciliğine bağlı sendikalar ve üyeleri, hayat pahalılığı nedeniyle 15 Temmuz Şehitleri Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Yaşanan ekonomik sorunlara dikkat çekilen açıklamayı, grup adına Türk-İş Uşak İl Temsilcisi ve Çimse-İş Şube Başkanı Murat Ali Yalçındağ yaptı. Güvencesiz çalışma ve kayıt dışı istihdam sorunlarına değinen Murat Ali Yalçındağ, Uşak ve Türkiye genelinde toplumsal adaletin sağlanmadığını ve geçim sorunlarının bundan sapılmasına yol açtığını ifade etti.

İşçinin, yoksulun dayanacak gücü kalmadı” diyen Murat Ali Yalçındağ, Uşak’ta da konut kiralarının 10 bin TL’nin üzerine çıktığını ifade etti. Büyükşehirlerde 15 bin TL olan kiralarla mücadelenin zorluğuna değinen Murat Ali Yalçındağ, şöyle söyledi:

“İnsanlar, yüksek kiralar sebebiyle, sağlıksız ortamlarda yaşamak zorunda kalıyor. Markete, pazara, temel tüketim ürünlerine, tepeden tırnağa her şeye her gün zam gelmeye devam ediyor. Geçen ay elektrik fiyatına, bu ay da doğalgaza yüzde 38 zam geldi. Önümüzdeki ay okullar açılacak. Eğitim masrafları altından kalkılamaz bir hal aldı. Analar, babalar “çocuğumuzu okula nasıl göndereceğiz” diyor. İşçiler çocuklarının eğitim masraflarını şimdiden kara kara düşünüyor. Yılbaşından günümüze kadar iğneden ipliğe her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, işçinin emeklinin, yoksulun geliri yerinde saydı.”

Whatsapp Image 2024 08 21 At 10.22.45
BU ENFLASYON ORANLARINI KABUL EDİLİR BİR YANI YOK
Murat Ali Yalçındağ, şöyle konuştu: “Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında uçurum vardır. İşçilere, emeklilere yapılan düşük zamlar, her geçen gün yoksulu daha da yoksul hale getirmektedir. İşçinin alım gücü hızla düşmektedir. İşçilerin milli gelirden aldığı pay azalırken işverenlerin payı her geçen gün artmaktadır. Ülkemizde gelir adaleti hızla bozulmaktadır. Türkiye, gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da birinci, dünyada 28. sıradadır.  Gerçek enflasyon oranları açıklanmazsa bu eşitsizlik daha da artacaktır.  Enflasyonun yükselmesinde hiçbir sorumluluğu olmayan işçilerin enflasyonu düşürmek için de fedakârlık etmesi beklenmemelidir. Bu nedenle Tasarruf Tedbirleri Genelgesiyle çalışanın servis ve diğer haklarının kaldırılması kabul edilemez. Servis ve diğer haklar toplu iş sözleşmesi ile elde edilmiş kazanımlardır. Tasarruf, çalışanın servis ve diğer haklarının elinden alınarak değil kamuda ki israfın engellemesi ile sağlanmalıdır. İşçiler enflasyonun nedeni değil, mağdurudur. Enflasyonun bir an önce gerçek seviyesinde açıklanması için gerekli adımlar atılmalıdır.”

Whatsapp Image 2024 08 21 At 10.22.46
EMEKLİLİK VE KIDAM TAZMİNATI İŞÇİNİN GÜVENCESİDİR
“Geçimini emeği ile sağlayan işçilerin emeklilik zamanında güvencesi kıdem tazminatıdır.  İşçiler geçmiş yıllarda kıdem tazminatları ile iyi kötü bir ev alabilmekte hatta çocuklarını evlendirmekteydi” diyen Yalçındağ, şöyle dedi:

“Bu sebeple yıllarca kıdem tazminatına her el uzatıldığında, meydanlarda kızımın çeyiz oğlumun düğün parasına dokundurtmayız dedik. Sendika olarak bu güne kadar kıdem tazminatına dokundurtmadık. Ancak işçiler bu gün kıdem tazminatı ile ev almak bir yana borçlarını ödeyemez hale geldi. Kıdem tazminatı tavanı uygulaması işçilerin mağduriyetini her geçen gün arttırdı. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için kıdem tazminatı tavan miktarının brüt asgari ücretin 7,5 katı olması gerekmektedir.”

ZÜLAL KARADEDELİ

Editör: Zülal Ünal