Uşak Belediyesinin işlettiği Çayzade'de toplandı eskimeyen dostlar. Kimi 60'larda başlamış işe kimi 70'lerin başında kimi sonunda. Dile kolay yarım asırlık bir hukuk var aralarında. Müdürleri Sabahattin Güzelay 1932 doğumlu ve grupta ilk emekli olan o , 2013 yılında emekli olan arkadaşından 30 yıl önce ayrılmış kurumdan, ama beraber çok çalışmışlar. Güzelay bu birlikteliği nasıl koruyorsunuz sorusuna biz bir aile gibiydik diyor ve ardından şu cümleleri sıralıyor; " Bizim aramızda müdür, işçi gibi bir ayrım yoktu, birbirimize gelir giderdik, birbirimizin dertleriyle ilgilenirdir. Herkes birbirinden çok memnun olduğu için kopamadılar. Bizim çalıştığımız dönemlerde Bayındırlık İl Müdürlüğünde 35 kişilik bir grubumuz vardı. Öyle bir havaya girdik ki el birliğiyle, bunların çoğu da Uşaklıydı. Aramızdaki resmiyeti mümkün olduğu kadar azalttık ama kabul edelim ki benim müdür olduğum dönemlerde hiçbir personelim saygısızlık yapıp da herhangi bir ters işlem görmedi. Bakın 18-20 yıl Bayındırlık Müdürlüğü yaptım bir ihtarım yoktur. Personeli bir tekdirim yoktur, işten atma hiç yoktur. Hata olmadı mı? Hatalar oluyordu, çağırıyordum anlatıyordum bir daha tekerrür etmesin diyorudum. Bu şekilde aramızda bir kaynaşma oldu. Hepsinden de yaşça büyüğüm bir ağabey kardeş gibiydik. Hala beraberiz"
Bazılarının arkadaşlıkları eskinin Sanat Enstitüsü şimdinin Endüstri Meslek Lisesinde başlamış. Söz açılmışken oradan bahsetmeden geçmek olmazdı. Bahsedilen yıllar 1940'ların sonu ve 50'lili yıllar. Endüstri Meslek liselerinin o zamanki haliyle ile günümüzü kıyaslamasını isteğimizi İnşaat Mühendisi Güzelay ; " O tarihte hocalarımız bizi çok özveriyle çalıştırıyorlardı. Bizi yetiştirmek için ailesini ihmal edenler bile vardı. Şöyle bir özet yapmaya çalışayım; Erkek Sanat Enstitüsünden mezun oldum, İnşaat Fakültesine mühendisliğe girdim inanın o tahsil dönemimde ve hayata atıldıktan sonra 58-60 yıllı meslek hayatımda hiç sıkıntı çekmedim sebebi Erkek Sanat Enstitüsü. Tatbikatı öyle bir öğrettiler ki kulağımızı çeke çeke, mühendislik hayatımda hiçbir sıkıntı çekmedim. Yani hiçbir müteahhit tabiri caizse bana kazık atamadı çünkü temel güçlü. Hali hazırdaki Endüstri Meslek Liselerin göz önüne aldığımızda bir kere hocaların bizim zamanımızdakiler kadar özveriyle işlerini yaptıklarını tahmin etmiyorum. Aynı şekilde öğrencilerden bu işe dört elle sarılarak öğreneceğim diyen bir gayreti de görmüyorum, benim torunum da dahil olmak üzere." dedi. Burada söze dahil olan emekli İnşaat Mühendisi Mustafa Acartürk çalıştığı dönemde karşılaştığı stajyer Meslek lisesi öğrencilerinden çarpım tablosunu bilmeyenlerle karşılaştığını dile getirdi.
Emekli Makine Mühendisi İsmail Gezer de Güzelay ile olan bir hatırasının anlatarak onun ihtisasa önem veren kişiliğinden bahsetti.