TEMA Uşak İl Temsilcisi Prof. Dr. Barış Metin, Uşak’a yeni kurulan 3’üncü OSB  genişleme alanı ve Banaz OSB’yle birlikte kent merkezindeki nüfusun daha da artacağını ve ilave 25 bin kişilik istihdamla nüfusun artacağını belirterek, doğayla uyumlu ve vatandaşın ucuza konut edineceği yeni bir şehrin kurulması gerektiğini söyledi. 
TEMA Uşak İl Temsilcisi ve aynı zamanda Uşak Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarih Bölümü Başkanı olan Prof. Dr. Barış Metin, kentin çevreyle uyumlu bir şekilde büyümesi ve bu yapılırken de dar gelirlinin konut alabileceği bir imkanın oluşturulmasının göz önünü alınmasını söyledi. Kentte yeni inşa edilen Tekstil OSB 3’üncü genişleme sahası ve Banaz OSB’yle birlikte yaklaşık 25 bin yeni istihdamın oluşacağını ve doğru bir planlamayla kentin makus kaderinin yenileceğini anlattı. 


UŞAK’I HAVA, SU VE TOPRAKLA UYUMLU HALE GETİRELİM
Son dönemlerde yaşanan sel felaketinin çevreye duyarlılık ve en kötü duruma karşı öngörülebilirliğin önemini bir kez daha gösterdi. Kentte yaşanan susuzluk ve bununla birlikte aşırı yağış durumunda altyapının yetersizliği nedeniyle oluşan sel felaketi, artık çevre ve doğayla uyumlu bir kent düşüncesini akıllara getirdi. Konuyla ilgili bazı değerlendirmelerde bulunan TEMA Uşak İl Temsilcisi Prof. Dr. Barış Metin, küresel ısınma döneminin bittiğini ve küresel kaynamayla birlikte işlerin daha zor hale geleceğini anlattı. Yaşanan gelişmeler ve hatalı büyümeyle kentlerin içinden çıkılamaz bir hale sürüklendiğini belirten Prof. Dr. Barış Metin, şehirlerin hava, su ve toprakla uyumlu olması gerektiğini belirtti. 
Uşak özelinde konuşan Prof. Dr. Barış Metin, 8 yıldır Uşak İl Toprak Koruma Kurulu üyesi olduğunu ve kentin gelişim yönüyle ilgili durumu daha yakından gördüğünü vurguladı. Prof. Dr. Barış Metin, “Gözlem yapıyorum ve Uşak’ta toprak konusunda ne olduğunu daha net görüyorum.  Kuzeyde orman varlığı, güneyde tarım alanı var. Batıda daha engebeli sahalarımız var.  Artık şehrin ne yöne ilerleyeceğini konuşmayı bırakmalı, yeni bir şehir inşa etmeliyiz. Çünkü buna ihtiyacımız olacak” dedi.


UŞAK OSB’DE YENİ BİR OSB DAHA KURULUYOR VE 25 BİN KİŞİ DAHA ÇALIŞACAK
Uşak Tekstil OSB’nin 3’üncü genişleme sahası ve Banaz OSB’nin kurulumuyla kentte iş imkanlarının artacağını belirten Prof. Dr. Barış Metin, bunun yeni bir şehir kurulması için zorunluluk, çevreye duyarlı ve kendi suyu ile elektriğini üreten bir yapı için de fırsat olduğunu belirtti. 
Prof. Dr. Barış Metin, “Uşak Tekstil Organize Sanayi Bölgesi’nde 3’üncü genişleme sahası yapılıyor. Bu yatırım hayata geçerse burada fabrikalar kurulacak ve yaklaşık olarak 3 kat gibi bir durum söz konusu olacak. Kısa ve orta vadede burada yaklaşık 20 ila 25 bin kişilik bir istihdam da olacak. Uşak, Ankara ve İzmir hattındaki hızlı demiryolu da düşünüldüğünde daha da büyüyecek gibi görünüyor. Önümüzdeki yılları düşünerek hareket etmemiz lazım. Bu nedenle yeni bir şehir kurmamız şart. Tarımı, geri dönüşümü ve çevreye duyarlılığı baz alarak bir şehir kurulması lazım. Yatay mimariyle oluşturulan, toprak ve doğayla uygun şehirler oluşturulmalı. Bizi hareket ettirecek bir şehir olmalı. Maalesef ilimizde yaya kültürü çok yok, araçların egemenliği çok fazla ve artan akaryakıt maliyetleri de artık araçlarımızı daha az kullanmamız gerektiğini de ortaya koyuyor.  Uşak için böyle bir ihtiyaç var. Yeni kent aslında bir hayal ve bu yeni bir model olmalı ve bunu insanlığa bir borç olarak düşünmek lazım” dedi. 

HERKESE UCUZ KONUT SAĞLAYACAK BİR ÇALIŞMAYA ZEMİN HAZIRLAR
“Her insanın bir eve ihtiyacı var ve bugün vatandaşımızın ev alma gücü yok. Ev fiyatlarındaki artışın sebebi arsa fiyatları” diyen Prof. Dr. Barış Metin, şöyle konuştu: “Bu noktada yerel yönetimler böyle bir çalışma yapabilir ve yolu, altyapısı ve geri dönüşümüyle örnek olacak bir şehir kurabilir. Her bütçenin konut edinebileceği, sosyal donatıların sağlanacağı ve yeşil alan gibi yerlerin oluşturulduğu bir kent ilimiz için elzemdir. Kendi enerjisini üreten ve güneş gibi bir enerji kaynağını kullanan bir şehir olmalı. Güneş enerjisinden elektrik üretimi tarlalara kuruluyor ve bunların konutlarda çatıya konması lazım.  Çatı ve yağmur suyu hasadı yapan bir sistem kurulması bizim için bir zorunluluk. Yağmur suyunu çatıdan ve yoldan toplayıp depolayacak bir sistem oluşmalı. İnsanların ayağı toprağa değecek. Çocuklar toprağa dokunamıyorlar, biz toprakla büyüdük, derelerde yüzdük. Ben yüzmeyi köydeki derede öğrendim. Bizler dere tepe büyüyen bir nesildik ve şanslıydık. Bizim gibi gelecek kuşaklarımızın da aynı şansı yaşaması lazım”.  
ÇİĞDEM TURAN

Editör: Mevre Kaya