Daçta’nın seyahat ve tatil severlere sunduğu en ayrıcalıklı konulardan biri de dalış merkezi bulunması ve koylardaki denizaltı doğal yaşamın görünebilmesi Yelken ve sörf gibi su sporlarının yangın olduğu Datça’yı Anadolu Ajansı muhabiri Aişe Hümeyra Akgün’ün gözüyle tanıyalım.

 DAÇTA YARIMADASI KNIDOS ANTİK KENTİ VE ROTALARIYLA SİZLERİ BEKLİYOR

Muğla'nın önemli turizm noktalarından Datça Yarımadası, eşsiz rotalarıyla yılın dört mevsiminde seyahatseverleri bekliyor. Akdeniz ile Ege Denizi'nin kesişme noktasında bulunan Datça, yerelden evrensele uzanan kültür ve sanat iklimiyle ziyaretçilerini ağırlıyor.Zengin flora ve faunasıyla Knidos Antik Kenti'yle bölgenin önemli turizm merkezlerinden Datça Yarımadası'nda, 52 koy ve bük yer alıyor. Kuzeyde, Ege Denizi bölümünde Gökçeler Bükü, Küçük Çatı, Büyük Çatı, Kızılağaç, Alavara, Çakal, Damlacık, Mersincik, Murdala ve İskandil koyları Gökova'da mavi yolculuğa çıkanların önemli uğrak yerleri arasında bulunuyor.

UŞAKLILAR’IN YOĞUN OLARAK GİTTİĞİ PALAMUTBÜKÜ VE DİĞER KOYLAR!

Akdeniz tarafına bakan ve günübirlik tekne turlarının uğrak yeri olan koylar arasında Knidos iç limanının yanı sıra sırasıyla Palamutbükü, Akvaryum, Hayıtbükü, Kızılbükü, Domuzbükü, Kargı, Datça Limanı, Karaincir, Sarı Liman, Karabük, Çiftlik, Kurucabük, Günlücek ve Lindos koyları yer alıyor. Datça, deniz altı yaşamı açısından da oldukça zengin. İlçede bulunan dalış merkezleri aracılığı ile koylarda deniz altındaki doğal yaşam görülebiliyor. Rüzgarın uygun olması sebebiyle bölgede yelken ve sörf gibi su sporları yapılabiliyor. Dağcılık için de elverişli olan Datça'da, 240 kilometrelik Antik Karia Yolu'nda trekking yapılabiliyor, rotalar üzerinde kültür ve tabiat varlıkları görülebiliyor.

2600 YILLIK KNIDOS ANTİK KENTİ, MAVİ YOLCULUKTA ÖNEMLİ BİR DURAK

Datça'ya 33 kilometre uzaklıkta bulunan 2 bin 600 yıllık Knidos Antik Kenti, yarımadanın en uç noktasında, Akdeniz ve Ege'nin birleştiği Tekir Burnu'nda, antik dünyanın en önemli metropollerinden birisi. Birçok ünlü bilim insanına ev sahipliği yapmasıyla bilinen kent, milattan önce (MÖ) 4. yüzyıldan itibaren sanat, kültür, sağlık ve dini merkez olarak öne çıktı. Astronomi ve matematik bilimci Eudoksus, doktor Euryphon, ressam Polygnotos ve dünyanın yedi harikasından biri olarak gösterilen İskenderiye Feneri'nin mimarı Sostratos'un yaşamına tanıklık ettiği rivayet edilen Knidos Antik Kenti'ne karadan ve denizden ulaşılabiliyor. Araştırmalarda doktor Euryphon ve öğrencilerinin, dönemin ikinci büyük tıp okulunu Knidos'ta kurdukları belirtiliyor. Ziyaretçilerine uzun bir gezi parkuru sunan kentte, Yuvarlak Tapınak, Dionysos Stoası ve Tapınağı, Apollon Tapınağı, Bolukrates Çeşmesi ve yaklaşık 5 bin kişi kapasiteli küçük tiyatro başlıca görülecek kalıntılar arasında bulunuyor.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ, 1988’DEN BERİ KNIDOS’TA KAZI YAPIYOR

Afrodit heykeliyle de ünlenen Knidos Antik Kenti'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 12 ay boyunca süren kazı ve restorasyon çalışmaları, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ertekin Mustafa Doksanaltı başkanlığında yürütülüyor. Prof. Dr. Doksanaltı, kentte Türk dönemi olarak isimlendirilen kazıların 1988'de başladığını ve halen devam ettiğini söyledi.Son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığının "Geleceğe Miras" projesi kapsamında kentin kültür varlıklarının ve önemli yapılarının açığa çıkartıldığını aktaran Doksanaltı, "Bu yapılar arasında kentin 'Küçük Tiyatrosu' olarak isimlendirdiğimiz yaklaşık 4 bin 500 kişilik Liman Tiyatrosu, hem kazılarda açığa çıkartıldı hem de buradaki restorasyon çalışmalarıyla birlikte koruma, kullanma kapsamı içerisinde değerlendirildi." dedi. Doksanaltı, kentin diğer önemli ana ticaret yapılarından birisinin stoa yapısı olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:"Bu yapı, yaklaşık 130 metre uzunluğunda yan yana sıralanmış dörtgen planlı mekanlardan bir araya gelirken, bu meydanda açığa çıkartılan heykeltıraşlık ürünleri, sanat eserleri halihazırda Datça'nın görülmesi gereken en kıymetli eserleri. Özellikle son yıllarda Knidos'ta artan arkeolojik ve restorasyon çalışmalarıyla birlikte kent daha çok ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Bu kapsamda 2024 yılında 125 bin ziyaretçi Knidos'u gördü. Bu çok ciddi bir rakam. Knidos, konumu dolayısıyla Datça Yarımadası'ndaki en uç noktada olması itibarıyla hedef noktasıdır. Yani geçerken uğranılan bir yer değildir."Datça'nın konumu itibarıyla müstesna bir yerde olduğunu vurgulayan Doksanaltı, "Datça Yarımadası'ndaki antik yerleşimler özellikle Eski Datça, Burgaz ya da Emecik'teki Apollon Kutsal Alanı'yla birlikte Knidos, sadece yaz aylarında değil, dört mevsim ziyaret edilebilir. Ziyaretleri esnasında da gelen misafirleri mutlu edecek arkeolojik eserlere sahip noktalardır." diye konuştu.

Kaynak: AA