Sağlığın tüm canlılar için düşünülmesi gerektiğini ve bunun için veteriner hekimlerinin ‘tek günü’ adıyla farkındalık çalışması yaptığını belirten Uğur, “Dünya iki binli yıllardan itibaren adeta salgınlar çağına girmiştir. Çevremize baktığımızda gördüğümüz ve yakınarak eleştirdiğimiz birçok konu aslında bu dönemi hazırlayan nedenlerdir.Nüfus artışı, şehirleşme, ekosistemin, habitatların tahribatı, yaban hayatına yanlış müdahaleler, yaban hayvanı ticareti, biyoterörizm, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği, gıda kıtlığı, yanlış beslenme alışkanlıkları, temiz su kaynaklarının giderek azalması ve kuraklık, çevrenin geri dönüşümsüz atıklarla kirletilmesi, küresel ulaşımın kolaylaşması, antimikrobiyel maddelere olan direncin artması bunların başlıcalarıdır. Anılan sıkıntılar, dünyamızı klinik belirtiler veren bir hastaya çevirmiştir” dedi.
“Günümüzde halk sağlığını ve insanlığın geleceğini tehdit eden başlıca unsurlar; zoonotik hastalıklar, gıda güvenliği, antimikrobiyal direnç, biyoçeşitlilik ve küresel ısınmadır. Sağlığa ve insanlığın geleceğine yönelik bu karmaşık tehditleri önlemeye, bunlara karşı hazırlıklı olmaya ve mücadele etmeye yönelik çözümler için dünyada “Tek Sağlık” konsepti ortaya çıkmıştır” diyen Uğur, şöyle konuştu: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE, yeni adıyla WOAH), ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından bir araya getirilen danışma paneli olan Tek Sağlık Üst Düzey Uzman Paneli (OHHLE) yakın zamanda Tek Sağlık yaklaşımını yeniden tanımlamıştır. Buna göre; Tek Sağlık, insanların, hayvanların ve ekosistemlerin sağlığını sürdürülebilir bir şekilde dengelemeyi ve optimize etmeyi amaçlayan entegre, birleştirici bir yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. İnsanlarda görülen mevcut bulaşıcı hastalıklarının yaklaşık %61’nin zoonotik olup, yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların (Ebola, HIV, influenza, COVID-19 dahil) %75’inin hayvan kaynaklı olduğu, insan sağlığını tehdit eden ve enfeksiyonlara yol açan toplam 1415 mikroorganizmanın 868 adedi zoonotik karakter taşıdığı, bunların %33’ü insandan insana bulaştığı ortaya konulmuştur. Dünyada biyoterörizm amacıyla kullanılan hastalık etkenlerinin %80’i hayvansal kökenlidir. Bilinen ve yeni veya yeniden ortaya çıkan hastalıklar dünya çapında hızla yayılabilmekte ve her yıl milyonlarca insan ile hayvan bu zoonotik hastalıklardan etkilenmektedir. Kuduz, Salmonella enfeksiyonları, Batı Nil virüsü enfeksiyonu, Q humması, şarbon (antraks), brusella, tüberküloz, Covid 19, SARS, kuş gribi, maymun çiçeği, Ebola, Lyme hastalığı ve paraziter hastalıklar bunlardan bazılarıdır.”