Hataylı şair ve yazar Serhan Kurşun’un Türkiye'yi yasa boğan ve telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşatan depremlerden kısa bir süre önce "Garaz" adlı romanı raflarda yerini aldı. Romanda Erzin’den Kırıkhan’a, Antakya’dan Yayladağı’na, Altınözü’nden Samandağı’na kadar bölgenin kültürel ve tarihi zenginlikleri ve kentin büyüsünü edebî bir bakışla anlatılıyor.
Hatay'ın binlerce yıl geriye uzanan tarihinin, camilerinin, kiliselerinin, havralarının, tarihi binalarının ve kentin mistik sokaklarının yıkımdan önce çekilmiş son fotoğraflarının bulunduğu “Garaz”, İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı.
Gerçek olaylardan esinlenilen mitoloji, siyaset ve tarihin iç içe geçtiği roman, aynı zamanda sınıf çatışmasını, aile ilişkilerini ve toprak sevgisini de kelimeleriyle dokuyor.
“Garaz”, yarattığı karakterlerin güçlü kişilikleriyle okuru gerçek bir kurguya dahil ederken, hız kesmeyen sürükleyici olaylarıyla da heyecanlı bir anlatım sunuyor.
Romandan alıntılar:
“Bu topraklar benden daha yürekli birini barındıramaz. Şimdi ise uğradığım ihanetlerin ağır yükü altında gevşemiş menteşeler gibi gıcırdıyorum,”
“Ağaçtan ne farkı vardı ki insanın? Dalı kırılmaya görsün, yaprakları kadar düşleri olsa ne yazardı.”
“Ey tabiat ana! Bir duvar ustası gibi şu kovuğun girişlerini kalın ağaç kabuklarıyla örsen, beni saklasan. Çürüyen bedenime acıyan reçineler kemiklerime aksa.”
“Aslında gitmemeliydi. Kendisi de biliyordu ama bilmek, bazen yağmurun teneke çatılarda çıkardığı sesi ancak dindiğinde duyabilmek gibiydi.”