İstanbul için her hangi bir tehlikenin kalmadığını savunan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Japon bilim adamları olarak gösterilenlerin inşaatçı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İzmir Karaburun civarında da 7 şiddetinde bir depreme dikkat çekerek, Ege Bölgesi için uyarılar yaptı.
İSTANBUL’DAKİ DEPREM RİSKİ AZALDI
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul’daki deprem riskinin azaldığını ve esas dikkat çekilmesi gereken noktanın Ege olduğunu uzun uzadıya yaptığı açıklamalarda dile getirdi. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Silivri ve Kumburgaz fayının aktif olduğunu söyledim ve bütün depremler 6,2’lik olan da oraya yığıldı. Başka bir faya gidiyor diye herkesi ayaklandırdılar ve ben diyorum ki son olan deprem bu fayın üzerinde oluştu ve bu hat boyunca devam edebilir. Artçı ne demektir ve bir şeyi kırdığınız zaman stres ve basınç var ve sürtünme ile makaslama ile deprem oluyor. Hareket ettiği zaman az hareket edenler geri kalanları bekleyip daha küçük depremler yapıyorlar. Benim beklediğim deprem 6 ile 6,5 arasıydı ve bunun 6,2’lik deprem de yaklaşık 200 kilometre karelik bir kırılmamış bölüm olabilir. Veya bu fay bütünüyle de kırılmış olabilir ve burada büyük bir deprem yok” dedi.
JAPON BİLİM ADAMLARI DEDİĞİNİZ İNŞAATÇILAR
Enver Ayseven’in Japon bilim insanlarının uyarılarına dair sorusu üzerine konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şöyle konuştu: “Onlar bilim adamı değil, Japon bilim adamı dediğiniz inşaattı ve inşaatını yapıyor. Kızıldeniz’den Ege’ye kadar bütün deformasyonlar ölçülüyor ve burada bir stres yapacak bir durum yok. Burada arkadaşlar 7,8’lik bir sürü deprem olacak dediler ve bunların çoğu deformasyona bakıyorlar. Biz stresi ölçebiliyoruz ve ne kadar kırılıp kırılmadığını tespit ediyoruz. Marmara’da bilimsel olarak çalışan kimse, bunların dediklerini söylemiyor”.
TOKİ EVLERİ DAĞLIK YERLERE YAPILDIĞI İÇİN YIKILMIYOR
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, TOKİ evlerinin genel olarak hasar görmemesi ve yıkılmamasıyla ilgili olarak da, “Bizim Tatarlar’ın bir lafı vardır, bahtını yardı bahtını yardı ve dağ ve su bir birini yardı. Fayın olduğu yerde sıcak su çıkıyor ve otlar yetişiyor. Gidip oraya ev yapmıyor ve daha sert zemine ev yapıyor. Depremin gölbaşı ve göl üzerinde olduğunu görüyoruz. TOKİ evleri dağlık sağlam yerlere yapıldığı için yıkılmıyor.”
UŞAK’A YAKIN NOKTADA OLAN GEDİZ VE SİMAV İÇİN UYARI
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, yıllar önce deprem yaşayan Uşak’ın kapı komşusu ve Kütahya’ya bağlı Gediz ve Simav ilçeleri için uyardı. Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, “Gediz’de olan bir deprem var ve Simav’da da yıkıcı bir derem olabilir. İzmir’in ortasından geçen bir fay var ve o da İstanbul’daki Adalar fayı gibi ve 1688’de kırılan Narlıdere hattı var ve Karaburun’a giden bir kesim var. Stres genellikle Karaburun’a giden noktada yer alıyor. Urla ve Karaburun yönünde 7 şiddetinde bir deprem olabilir” dedi.
PROF. DR. ÜŞÜMEZSOY, HÜKÜMETİN EKMEĞİNE YAĞ MI SÜRÜYOR?
“AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorsun” diyenlere yanıt veren Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, şu örneği verdi: “Karga ve Tilki masalarına baktığında La Fonten iyi niyetle anlatıyor ve anlattığını diyor ki; tilki kargayı kandırdı ve ağzından peynirini aldı. Çocuklara soruyorlar, ilk çocuk karga olmayayım nasıl tilki olayım diye düşünüyor. Deprem olduğunda idareciler rehavete mi kapılacak? Deprem söylemleri rezerv alan ve yeşil alanların konut alanına dönüşmesi anlamına da geliyor. İstanbul’da büyük deprem olacak dediklerinde, ne oldu Beykoz ve Çekmeköy’e doğru villalar yapıp şehir kurdular”.