İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, 24-30 Nisan Aşı Haftası nedeniyle önemli bilgiler paylaştı.
KOAH ve astım erişkin nüfusun yüzde 10'unda görülüyor
Kronik akciğer hastalıkları başlığı altında en sık görülen hastalıkların KOAH, astım, bronşektazi, interstisyel akciğer hastalıkları (Akciğer sertleşmesi) sayılabildiğini ifade eden Kılınç: “KOAH ve astım erişkin nüfusun yüzde 10'unda görülür. Bronşektazi görülme sıklığı konusunda kesin bir rakam vermek zordur. Akciğer harabiyeti yaratan hastalıkların sık görüldüğü topluluklarda bronşektazinin daha fazla görüldüğü söylenebilir. Kronik akciğer hastalıklarının en çok görülen belirtileri ise öksürük, balgam çıkarma, hırıltı, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi.” dedi.
Kronik akciğer hastalıkları açısından risk grubundakiler için aşılama önemli
Kronik akciğer hastalıklarında zatürre görülme sıklığı artmaktadır vurgusu yapan Kılınç, kronik akciğer hastalığı bulunan hastalarda etkili antibiyotik tedavisi başlansa bile yaşamı tehdit eden durumlar görülebildiğini, bu nedenle risk grubunda olan hastaların aşılanmasının önem arz ettiğini ve aşılanmış kişilerde bu riskin ciddi şekilde azaldığını ifade etti.
Erişkin aşılama istenilen düzeyin çok altında
Prof. Dr. Oğuz Kılınç: “Maalesef erişkin aşılama oranları istediğimiz düzeyin çok uzağındadır. KOAH'lı hastaların sadece yüzde 15'i aşılanmış durumdadır. Bu oran astımlı hastalarda daha da düşüktür. Kronik hastalıkların kontrolü, oluşacak zatürreler nedeniyle bozulacaktır. Zatürre yaşamı tehdit edecek boyutta karşımıza çıkabilir. Zatürrenin başlattığı süreç yoğun bakıma yatmayı gerektirecek şiddette ağır tablolara yola açabilir” dedi.
Kronik akciğer hastaları zatürre aşısı olmalı
Kronik akciğer, böbrek, karaciğer, kalp hastalıkları olanların, diyabet hastalarının ya da hiçbir hastalığı olmasa da 65 yaş üstü kişilerin zatürre aşısı olması gerektiğine dikkat çeken Kılınç, aşı ile korunan kişilerde zatürre daha az görüleceğinden; zatürreden dolayı oluşan hastaneye yatışların ve ölümlerin azalacağının, gereksiz antibiyotik kullanımının ve dolayısıyla antibiyotiklere karşı bakterilerin dirençli olması durumunun önleneceğinin de altını çizdi.