Uşak Üniversitesi’nde devam eden kadro sitemleri, son dönemlerde dikkat çekici boyutlara ulaştı. Geçtiğimiz günlerde, Eğitim Fakültesi’nden bir öğretim üyesi, hak etmeyenlerin kadro aldığını gerçekçe göstererek istifa etti. Tam bu dönemde Uşak Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nden Doç. Dr. Ercan Kılıçarslan, üstün başarılı genç bilim insanı ödülüne layık görüldü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı bir törenle ödülünü alan Doç. Dr. Ercan Kılıçarslan’ın 2017 yılında doçentliği aldığı tespit edildi.
Doçentlikte bilimsel başarıları olan öğretim üyelerinin 5 yıl içinde profesörlüğü aldığını belirten Uşak Üniversitesi’nden bir kaynak, “Doçentlikte, 5 yılını tamamlayan profesör olur. Adamın profesörlük süresi geliyor. Ama hâlen araştırma görevlisi kadrosunda çalışıyor. Araştırma görevlisi öğretim üyesi değil öğretim görevlisidir. Yani öğrenci ile öğretim üyesi arasında bir statüsündedir” bilgisini paylaştı.
Uşak Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin resmi internet sayfasında da, Doç. Dr. Ercan Kılıçarslan’ın halen ‘Araştırma Görevlisi’ statüsünde olması da dikkat çekti. Araştırma görevlisi kadrosuna daha önceki yıllarda asistan kadrosu deniliyordu.
UŞAK ÜNİVERSİTESİ’NDE BİR ÇOK ÖĞRETİM ÜYESİ PSİKOLOJİK BUHRAN YAŞIYOR
Öte yandan söz konusu durumdan bağımsız görüştüğümüz bir çok akademisyen, Uşak Üniversitesi’nde kadro bekleyenlerin sayısının yüksek olduğunu ifade ediyor. Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş’ın söz konusu tutumu neden takındığı da bilinmiyor. Rektör Savaş’ın sık sık ‘bilimsel yayın ve başarı kriterleri’ni ifade etmesi ve bu şartları yerine getirenlerin de kadro alamaması, bu düşüncenin doğruluğunun sorgulanmasına sebep oluyor.
Görüştüğümüz bir profesör, yaşananları şu ifadelerle özetliyor:
“Uşak Üniversitesi’ni niye yazmıyorsunuz hiç. Akademisyenler kan ağlıyor ve yıllardır kadro bekleyenler var. Burada ciddi bir baskı ve kayırma var. Hak etmeyenler kadro alıyorlar ve tüm kriterleri yerine getirenlere ise kadroları verilmiyor. Bunun adı zulümdür. Uşak Üniversitesi’nde çalışan ve psikolojisi bozulan çok sayıda akademisyen var. Bu konunun araştırılması lazım”.