Konuyla ilgili bir açıklama yapan Dr. Hüseyin Kaya, “Teknoloji bağımlılığının çok küçük yaşlarda görülmeye başlamasının sebepleri arasında ebeveynlerin iş veya diğer sorumlulukları  nedeniyle çocukların internet ortamında daha fazla zaman geçirmelerine izin vermeleri ilk sırada yer alıyor. Diğer bir önemli faktör ise eğlenerek eğitme metotlarının ekran başında kalma sürelerini artırmasıdır. Almanız gereken ilk önlem, ekran süresini çocuğunuzun yaşına uygun olarak sınırlamak olmalı. Bu sınırları, uyku, ders çalışma ve sosyal etkinlikler için yeterli zaman bırakacak şekilde düzenlemelisiniz. Çocuğunuz 18 aylıktan küçükse ekrandan tamamen uzak tutmalısınız. 18 – 24 ay arasında ise süreyi sizin gözetiminizde 20 dakika; 2 – 5 yaş arasında ise maksimum bir saat ile sınırlandırın. Daha büyük yaşlardaysa yine mutlaka zaman sınırı oluşturun. Ebeveynler olarak teknoloji kullanımında çocuğunuza iyi bir rol model olmanız da çok önemlidir” dedi.
Kaya, şöyle devam etti: “Teknolojik cihazlar dışında zaman geçirmesini sağlamak için spor, dışarıda oyun oynama, resim ve müzik gibi çocuğunuzun ilgisine yönelik etkinlikler konusunda onu teşvik edin. Üçüncü kural ise çocuğunuzu sanal ortamda karşılaşabileceği zorbalıklar ve uzun süre ekran kullanımı nedeniyle gelişebilecek olan sağlık problemleriyle ilgili bilinçlendirmek olmalıdır. Uzun süre ekrana bakmak göz kaslarının normalden daha fazla çalışmalarına neden oluyor. Zira, gözler ekrana odaklandığında göz kasları sürekli olarak kasılıp gevşemek zorunda kalıyor ve bu durum göz yorgunluğuna yol açabiliyor. Gözlerde ağrı, yanma, batma, kuruluk, sulanma ve kaşıntı, bulanık görme ile sık göz kırpma, göz yorgunluğunun belirtileri arasında yer alıyor. Bu tablo da ileride miyopi gibi kalıcı göz sorunlarına veya fotofobi olarak adlandırılan aşırı ışık duyarlılığı ve parlak ortamlarda rahatsızlık hissine neden olabiliyor.”
Cep telefonu ve tablet kullanımının çocuklarda duruş bozukluğuna yol açacağını kaydeden Hüseyin Kaya, şöyle dedi: “Cep telefonu, tablet ve bilgisayar kullanımı nedeniyle uzun süre hatalı pozisyonda kalmak; kaslarda gereksiz kasılmanın yanı sıra omuz, sırt ve boyun kaslarındaki spazmı tetikleyebiliyor. Ayrıca biyomekanik işlevlerin etkinliğini azaltabiliyor ve yumuşak dokuları zayıflatabiliyor. Bunların yanı sıra dirsek, el ile el bileğinde ağrıya ve bunun sonucunda hareket kısıtlılığına yol açabiliyor. Çok daha önemlisi devamlı öne doğru eğilmek ve uzun süre aynı pozisyonda kalmak ilerleyen zamanlarda omurgada kamburluğa neden olabiliyor. “İnternette bu sürenin aşılması zamanla çocuklarda dikkat eksikliğine yol açabiliyor. Fazla kullanım durumunda yüz yüze iletişim becerileri azalırken sosyal gelişimleri de zayıflayabiliyor. Ayrıca sanal ortamda karşılaşabilecekleri zorbalıklar yüzünden çocuklarda içe kapanıklık, yalnızlık hissine kapılma, depresyon veya anksiyete gibi ciddi sorunlar gelişebiliyor”.

Editör: Zülal Karadedeli