UŞAK'TA BUGÜN VEFAT EDENLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Tarım-GFE'de (2015=100), 2023 yılı Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 2,62, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 41,43, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 41,43 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 43,69 artış gerçekleşti.
Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,82, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,47 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 37,64, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 68,87 artış gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın düşük olduğu alt gruplar yüzde 9,69 ile gübre ve toprak geliştiriciler ve yüzde 24,75 ile tarımsal ilaçlar oldu. Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 151,60 ile veteriner harcamaları ve yüzde 89,31 ile diğer mal ve hizmetler oldu.
Konuya ilişkin açıklama yapan Uşak Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Uğur TÜİK tarafından paylaşılan istatistikte sadece veterinerlik hizmetlerinden bahsedilmesi halinde bu verilerin hatalı olduğunu öne sürdü. Uğur verilerin neden hatalı olduğunu oda olarak belirledikleri alt sınır ücret tarifeleri üzerinden anlattı.
“AFAKİ ZAMLAR YAPMADIK”
Normalde senede bir sefer tarife çıkardıklarını ancak 2023 yılının 6’ncı ayında revizyon yapmak zorunda kaldıklarını ifade etti. 2023 ve 2024 yılı tarifelerini karşılaştırarak açıklamasına devam eden Uğur: “ Doktorların muayene ücreti neyse, Avukatların danışman ücreti neyse bizim de hekimliğimizin bize vermiş olduğu kazançlarımızı belgelediğimiz ve bunun altına inmeyin diye tavsiyede bulunduğumuz ücret tarifelerimiz. Bu tarifelere bakarsak 31 Aralıkta muayene ücreti 400 liraymış biz bunu 600 lira yapmışız, 31 Aralıkta büyük baş suni tohumlama 300 liraymış 500 lira yapmışız. Kedi, köpek aşılarında kuduz 350 liraymış 500 lira yapmışız. Karma dediğimiz aşı 450 liraymış 750 lira yapmışız. Yani burada tamamına yakınında yüzde 50’ye yakın bir artış yapmışız.” Şeklinde konuştu.
UŞAK DAMIZLIK SIĞIR YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ;
Tarımsal girdilerin arttığı bu dönemde Uşak Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ahmet Yılmaz Ulusal Süt Konseyinin tavsiye ettiği süt fiyatlarının piyasanın gerçekleriyle örtüşmediğini söylemişti. Yılmaz konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullanmıştı: “ Ulusal Süt konseyi geçen Cumartesi toplandı ve süte 13,5 lira para verdi, zaten üretici 12,5 lira alıyordu, 1 lira zam yapmış oldu. Fakat girdilerdeki artış devam ediyor, yemin kilogram fiyatı 12 lira. Yetiştiricinin 1 litre süt ile 1,5 kg yem alması gerekiyor yani sütün litre fiyatı şu an en az 18 lira olması gerekiyor . Hayvancının, üreticinin para kazanması buna bağlı.”
Süt fiyatlarını belirleyen bir konseyin bulunmasına rağmen yem fiyatlarının sektörde rahat bir şekilde hareket ettiğini söyleyen Yılmaz; “Haziran ayında zaten mevsimsel olarak süt üretimi düşüyor, bu fiyat dengesizliği bu şekilde olduğu sürece insanlar hayvanlarını kestirecektir dolayısıyla Haziran ayından sonra artık süt arayacağız” şeklinde konuşmuştu.
UŞAK VETERİNER HEKİMLER ODASI;
Uşak Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Uğur da Süt Konseyi tarafından belirlenen çiğ süt fiyatına da tepki göstermiş ve şu ifadeleri kullanmıştı : “Süt fiyatı 11,5 liradan 13,5 liraya çıkarıldı, yazıktır, günahtır. Bütün fiyatlar yüzde 100, yüzde 200, yüzde 300 artmışken sütün fiyatına gelen zam yüze 17. Bu ne demektir? Bu hayvanların hepsinin kesime gitmesi demektir. Para kazanamayınca hayvanı kimse beslemez, ekonomik kriz olduğunda Organize Sanayi Bölgesindeki bir fabrikayı kapatabilirsiniz, işçileri çıkartabilirsiniz, şarteli kapatırsınız, bırakırsınız. Aradan 6 ay geçer, bir yıl geçer ticaret canlanmaya başladığında şarteli kaldırışınız, makineleri yağlarsınız, işçileri alırsınız fabrika çalışmaya devam eder ama bizim besi işletmeleri böyle değil… Bizde şarteli kapattığınız an hayvanlar kesime gider. Bir yıl sonra işler düzeldiğinde hadi tekrar çalıştıralım dediğinizde bakarsınız işçi yok, fabrika yok, makine yok… Hiçbir şey yapamazsınız. O zamanda ülkedeki damızlık değeri olan hayvanlar kesime gittiği için bakansınız ülkede yok ne yaparsınız? İthal hayvan getirirsiniz, bu da hayvan hareketliliğinin çoğalmasıyla hastalık girişini sağlar, ülkenin çok ciddi döviz rezervinin yurt dışına çıkmasını sağlar, sıfırdan başlamak gibi bir şeydir bu”
HABER : BAYRAM ALİ KELEŞ / HALİL ASLAN