Eğitim Bir Sen Uşak Şube Başkanı Bilal Kara, yeni eğitim modeli hakkında değerlendirme yaptı. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin misyonu ve vizyonu itibarıyla Türk Eğitim Sistemini iyileştirmeye yönelik atılan en kapsamlı adımlardan birisi olduğunu kaydeden Kara, şöyle devam etti:
“Yaklaşık iki asırlık süregelen çağı yakalama serüveninin milli değerlere entegre etme motivasyonunun bir tezahürü olarak değerlendirilebilir. Cumhuriyet dönemindeki eğitim alanında yapılan gelişmelerden birçoğu Batı’dan alınan bir modelin adapte edilmesi üzerinedir. Bu durum sadece model ve uygulama olarak Türk Eğitim Sistemine entegresi değil alındığı zihniyetin felsefi arka planının kabulü ve dolaylı olarak sosyal boyutlara da yansımasını içermektedir. Dolayısıyla dışarıdan edinilen modeller temel alınırken ilerlemeci ve çağdaşlaşmaya yönelik bir bakışla batılılaşmaya yönelik bir bakışı kabul etmek arasındaki farkı görmek gerekmektedir. Bu noktada batılılaşmadan, çağı yakalamaya yönelik bir misyonun benimsenmesi oldukça önemlidir.”

“Burada önemli olan husus yapılan çalışmalar neticesinde “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” nin milli ve yerli vurgusu taşımasıdır” ifadesini kullanan Eğitim Bir Sen Uşak Şube Başkanı Kara, şöyle söyledi:
“Milli ve yerli eğitim, bir ülkenin kültürel mirasını koruyarak toplumsal bütünleşmeyi sağlayıp ulusal kimliği güçlendirirken, ekonomik kalkınma ve dilin korunması gibi önemli alanlarda da katkı sağlar. Şimdiye kadar süregelen değişimler bu misyonu taşımak konusunda yetersiz kalmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı bu yetersizliği gidermek adına ön hazırlığı on yıl süren yeni bir müfredat çalışması içerisindedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” yeni müfredat taslağı 28 Nisan 2024 tarihinde kamuoyunun görüşüne sunulmuştu. Bir haftalık askı sürecinden sonra bakanlık; eleştiri, görüş öneri ve paylaşımlar doğrultusunda müfredat taslağının Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca revize edileceğini ve son şekli verileceğini açıklamıştı.  Eğitim- Bir- Sen Uşak Şubesi olarak eğitimin her alanında var olmak ve çalışmalara katkı sunmak adına bu süreci en başından en sonuna kadar takip edeceğimizi, izleyeceğimizi ve değerlendireceğimizi ifade etmiştik. Bu nedenle ilk olarak yeni müfredat taslağını değerlendirmek için alanında uzman 27 öğretim üyesi ile birlikte yapılan iştirakler sonucunda, yayımlanan derslerin öğretim programları değerlendirmelerimizi ve analizlerimizi tamamlayarak “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Değerlendirilmesi: Tespit ve Önerileri” raporumuzu oluşturduk ve 3 Mayıs 2024 tarihinde kamuoyuyla paylaştık. Çalışmamızda uzman ekibin yanı sıra üyelerimize gönderdiğimiz bir anket üzerinden yaptığımız incelemeler sonucunda "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yeni Müfredat Taslağı Anketi Değerlendirilmesi: Tespit ve Önerileri” raporumuz da aynı şekilde, 3 Mayıs 2024 tarihinde kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bakanlık onaylanmış müfredatı 27 Mayıs 2024 tarihinde son hali ile yayımlamıştır. Biz de Eğitim-Bir- Sen olarak ‘yapılan çalışmanın sonucunu değerlendirmek çalışmanın kendisi kadar önemlidir vurgusuyla’ beraber çalıştığımız alanında uzman öğretim üyeleri ile yeni müfredatla ilgili revizyonları değerlendirdik”.
 
Bazı önerilerde de bulunan Kara, şu maddelere yer verdi: “Öğrencilerin değerleri sadece belirli branşlarda değil her alanda alması gerekiyor. Verilen değerlerin sadece bilişsel alanda değil aynı zamanda duyuşsal düzeyde de verilerek beceri boyutu ile bütünleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Toplumumuzun ve insanlığın güncel ihtiyaçları doğrultusunda milli, manevi ve evrensel değerlerin tüm müfredat içerisinde bağlamsal bir şekilde yer almalı. Öğretmenler için uygulanabilir ve sade bir müfredat içeriğinin olması gerek. Detaylı bir şekilde baktığımızda müfredatın edebi yönünün uygunluğu ve dil bilgisi düzenlemelerinin gerektiğini ifade eden bir şekilde önerilerimizi muhataplarına illettik. Yapılan etki çalışması neticesinde uzman ekibimizle, önerilen hususlarla ilgili olarak, müfredat üzerinde çalıştığımızda, Eğitim-Bir-Sen olarak önerilerimizin yaklaşık yarısından fazlasının Millî Eğitim Bakanlığınca değerlendirilmiş olduğunu gördük.”

ÇİĞDEM TURAN

Editör: Zülal Karadedeli