Uşak’ta da kendi sendikaları ve diğer sendika üyesi öğretmen ve eğitim çalışanlarına yönelik imza formlarını dağıtmaya başladıklarını ifade eden Ertunç, “Bu kanun tüm öğretmenler için büyük bir sorun olacaktır. Çıkmaması için tüm sendikalarla ortak hareket edelim çağrısı yaptık. Şimdi de bir imza kampanyasıyla ilimiz Uşak’ta da kanunun sakıncalarına karşı farkındalığı olan meslektaşlarımızın tepkilerini TBMM’ye iletmek üzere topluyoruz” dedi. Ertunç, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, özlük haklarını zayıflatan, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren bir içeriğe sahiptir. Bu nedenlerle, 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu tüm hükümleriyle birlikte yürürlükten kaldırılması için imza kampanyası başlattık” diye konuştu.
“Yaz ayları boyunca eğitim emekçilerinden gelen ortak mücadele çağrısı üzerine Sendikamız, eylül ayı boyunca 6 sendikayla resmi yazışmalar ve görüşmeler yapmaya başlamıştır. Görüşmelerimiz bazı sendikalarla yüz yüze görüşme, bazı sendikalarla telefon görüşmesi, bazı sendikalarla ise yazışma biçiminde gerçekleşmiştir” diyen Ertunç, şöyle konuştu: “Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası dışındaki sendikaların ÖMK’nin iptali konusunda birlikteliğini sağlayacak bir ortaklaşma sağlanamamıştır. Diğer bir deyişle, eğitim emekçilerinden gelen çağrı üzerine ortak mücadele yürütme hedefimiz, sendika yönetimleri nezdinde karşılık bulmamış, ne yazık ki sendikal rekabet, eğitim emekçilerinin ortak mücadele talebinin önüne geçmiştir. Bazı sendikalar ise aynı masa etrafında daha çok sendika olması durumunda yer alabileceklerini belirtmiştir. Hâlbuki sendikalar, emekçilerin çıkarlarını, haklarını ve emeğini savunmayı kendisine ilke edinmeli, sendikal mücadele perspektiflerindeki farklılıkların emekçilerin çıkarlarının önüne geçmesini engellemelidir. Biliyoruz ki bunun olabilmesinin temel koşulu da hangi sendikaya üye olursa olsun, tüm eğitim emekçilerinin ortak mücadele talebinde ısrar etmesiyle sağlanabilir. Bu nedenle sendikal rekabeti ve siyasal iktidarın oluşturduğu korku duvarlarını aşarak yan yana gelebilmeyi ve ortak mücadele yürütebilmeyi hayati önemde görüyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı çıkan sendikalara çağrımızın sürdüğünü ve bu sendikaların hepsiyle bir araya gelmeye hazır olduğumuzu tekrar belirtiyoruz.”
Ertunç, şöyle devam etti: “Unutulmamalıdır ki eğitim sendikaları bir araya gelerek ortak tutum belirlemez ise öğretmenleri birbiri ile yarıştıran, ayrıştıran, hiyerarşi yaratan ve maaş artışını sınav sonucuna bağlayan, “eşit işe eşit ücret” ilkesini yok sayan, öğretmen emeğini değersizleştiren bir eğitim yaşamını sürdürme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Sendika genel merkezlerinin bu beraberliği sağlayamaması durumunda ise eğitim emekçilerinin çaresiz olmadığını, iş yerlerimizden başlayarak herkese örnek olacak bir mücadeleyi başlatacağımızı ifade ediyoruz. Bu kapsamda tüm eğitim emekçilerini Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun iptali konusunda birlikte mücadeleye çağırıyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun veliler ve öğrenciler açısından yaratacağı yıkıma karşı da velilerimizi bizlere güç vermeye davet ediyoruz. Eğitim Sen yüz yılı aşan emek ve demokrasi mücadelesi ile eğitim emekçilerinin ekonomik, demokratik ve özlük hakları için birlikte mücadeleyi savunur. Sendikamız bu mücadelesinde siyasal iktidarların “böl ve yönet”, “baskılarla boyun eğdir”, “dayanışma kültürünü istila et, rekabete zorla!” ve “emekçileri hileli biçimde yönlendir” yaklaşımıyla emek ve demokrasi mücadelesini gerilettiğini de somut biçimde yaşamıştır. Böylesi bir dönemde sendikamız Eğitim Sen, siyasal iktidarın emekçiler arasında ayrımlar, hiyerarşiler ve eşitsizlikler yaratarak amacına ulaştığını ve maruz kaldığımız haksızlıkları derinleştirdiğini görmektedir. Sendikamız, buna karşı emekçiler açısından üretilebilecek en güzel yanıtın ise bir araya gelmek ve ortak mücadele yürütmek olduğunu düşünmektedir.” FEYZİ DAVULCU